11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7284 Karar No: 2017/6721 Karar Tarihi: 17.10.2017
Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7284 Esas 2017/6721 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın Vergi Usul Kanununa muhalefet suçuyla mahkûm edildiği ve sahte fatura düzenlediği iddia edilen bir olayda, maddi konunun fatura olduğu ve faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, suça konu olan faturaların gerçek mi yoksa sahte mi olduğunun tespit edilmesi için, mal ve para akışını gösteren belgeler ve kullanan ilgili şirket yetkililerinin beyanları gibi çeşitli deliller incelenmeli ve bilirkişi incelemesi de yapılarak sonuç belirlenmelidir. Kararda geçen kanun maddeleri ise, Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi (3. fıkra) ve 230. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/7284 E. , 2017/6721 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; sanığın, hissesini 17.08.2006 tarihinde ...."a devrettiğini ve sahte belge düzenlemediğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği, bu nedenle mükellef şirket tarafından düzenlenen 2006 takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı sureti temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, suça konu faturaların, bizzat sanık tarafından, gerçek alım-satım karşılığı düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi bakımından, mal ve para akışını gösteren taşıma ve sevk irsaliyeleri, teslim-tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan banka hesapları ve kasa mevcudu ile uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı, şirketin 2006 takvim yılı içerisinde düzenlediği faturalarla uyumlu yeterli mal girişi ile üretiminin bulunup bulunmadığı, iş yeri koşullarının, işçi sayısının, vergi beyannamelerinin miktarı ve aylara göre değişim oranının, şirketin beyan ettiği vergiye esas potansiyeli ve şirketin faaliyet alanı ile uyumlu olup olmadığı ve tüm yıllara ait sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, suça konu faturaları kullanan şirket yetkililerinin faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanları da alınarak, gerektiğinde faturalar üzerindeki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.