BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1137 Esas 2019/438 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/1137
Karar No: 2019/438
Karar Tarihi: 21.05.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1137 Esas 2019/438 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1137
KARAR NO : 2019/438

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/12/2015
KARAR TARİHİ: 21/05/2019

Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirkett her türlü ürün ve hizmetin tanıtımında kullanılan içerik üretimi, tasarımı, yapımı, kapalı alanlarda reklamcılık hizmetleri ile dıgftal ve elektronik reklamlar işlerinii yapma ve söz konusu reklamların çeşitli mecralarda teşhir edilmesi hususunda sektörün önde gelen firmalarından olup bu kapsamda müşterilerine çeşitti reklam mecralarında yer tahsis ettiği ve belirlenen sürelerde reklamtann teşhiri için müşterilerine reklam mecralarım kiralamakta olduğu, sağlık sektöründe faaliyet gösteren davalı şirket ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davalı şirkete ait “... (...) Hastanesi’ adlı reklam görsellerinin ... otobüslerinde yer alan panolarda teşhir edilmesi hususunda taraflar arasında tam bir mutabakat sağlandığı, taraflar arasındaki mutabakata İstinaden müvekkil şirket davalı şirkete art reklam görsellerinin ...’ye ait otobüslerde sergilenebilmesi adına davalıya yer tahsis ederek reklamların otobüsler içerisinde yer alan panolara yerleştirilmesine ilişkin edimini gereği gibi ifa ettiği\ müvekkil şirket sunmuş olduğu hizmete İstinaden davalı şirkete 31.10.2012 tarihli... seri no' lu 7.080,00TL bedelli faturayı tanzim ederek davalı şirkete faturalandırdığı, davalı şirket, müvekkil şirket tarafından kendilerine sunulmuş olan hizmetten doğan borcunu tüm sözlü ve yazılı uyarılara rağmen ödemeye yanaşmadığı, davalı şirket tarafından borç bakiyesinin ödenmemesi merine davalı şirket aleyhine İstanbul ... icra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyasından fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla takip tarihi itibari ile 7.080,00.-TLIik bakiyenin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faizi ile birlikte tahsili için icra takibi başlatıldığı ancak davalı şirket haksız ve hukuka aykırı olarak takibe itiraz ettiği, davalı şirket aleyhine yapılan icra takibine haksız olarak itiraz etmiş olduğu, davalının borçlu olmadığı yönündeki itirazlarının ve sair tüm itirazlarının hukuki dayanağı bulunmamakla birlikte haksız ve hukuka aykın olduğu, müvekkil şirkete borcu olmadığı yönündeki itirazları tamamen asılsız olduğu, müvekkil şirket ile davalı arasında yukarda bahsedildiği üzere ürün ve reklamların ...ye ait otobüslerde yer alan panolarda teşhir edilmesi taraflar mutabakat sağlanmış olduğu müvekkil şirket taraflar arasındaki mutabakata istinaden edimini gereği gibi eksiz ifa ettıği, ifa etmiş olduğu hizmetin bedelini davalı şirkete, 31 10 2012 tarihli ... seri no'lu 7,080,00.-TL bedelli fatura ile faturaiandırdığı, bu durum can hesap ekstrasi ve ticari defter kayıtlanyla da sabit olduğu, tarafların tacir olmakla birlikte taraflar arasında ticari ilişki mevcut olduğu, müvekkil şirket tarafından sunulan hizmet nedeniyle davalı şirkete faturalandırıldığı tutarın vadesi açıkça belirlendiği Bununla birlikte, müvekkil şirket tarafından yapılan şifahi ve yazılı tüm uyarı ve taleplere karşın davalı şirketçe borcun vadesinde ödenmemesi üzerine davalıya karşı başlatılmış olan icra takibinde takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek ticari avans faizi talep edildiği, Faiz talebi hukuka uygun olduğu, bu nedenle de davalının itirazının her açıdan haksız ve dayanaksız olduğu, davalı borçlu şirket tarafından müvekkil şirkete ödeme yapılmadığı gibi, davalı borçlu şirketin gerçeğe aykın olduğu ve dahası haksız ve hukuka aykırı suretle borcunun bulunmadığı şeklindeki kötü niyetli itirazları karşısında davalı borçtu şirketin haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı borçlu şirketin %20'den aşağı olmamak kaydıyla tazminat ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükietitmesine karar verilmesini" talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili evap dilekçesinde özetle; “Müvekkil davacı tarafça her ne kadar Sulh Hukuk Mahkemeleri nezdinde itirazın iptali davası açılmış ise de, hem davacı tüzel kişiliğin ticari şirket olması ve nitekim davacı tarafça da dava dilekçesinde tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişki olduğu iddia edildiği iş bu davaya bakmaya görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu sabit olmakla, görev itirazının kabulü ile Sayın Mahkemece görevsizlik karan verilmesini talep ettiği tarafların tacir olması yapılan işin ticari iş olması nedeniyle uyuşmazlığa bakacak görevli mahkemenin de Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, davacı tarafça gönderilen ödeme emrine süresi içinde 30.10.2014 tarihinde itiraz edilmesi üzerine, itirazın iptali davası açılmış olduğu, iş bu davanın İİK.nın 67.maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde İkame edilip edilmediği hususunun dikkate alınmasını talep ettiği, ödeme emrine tarafımızca 30.10.2014 tarihinde itiraz edildiği, davacı tarafça itirazın iptali davası açılması için yasal olarak öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 29.12.2015 tarihinden iptali davası açıldığından süresinden sonra açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davacı şirket tarafından ödeme emrine dayanak fatura tutarım karşılar mahiyette hizmet sunulmamış olması nedeni ile alacak İddiasına dayanacak olunan faturanın orjinalinin HMK.216 ve devamı maddeleri uyarınca tarafça dosyaya ibrazına ve okunaklı suretinin tarafımıza tebliğ ile beyanda bulunmak için süre verilmesine karar verilmesini talep ettiği, 24.12.2015 tarihli "7" sahifeden ibaret dava dilekçesi incelediğinde, her ne kadar müvekkilim şirketin faturaya dayak olarak borçlu olduğu iddia edilmiş ise de, iddia edilen fatura tutarlarını karşılar mahiyette hizmet sunulmadığı nedeni ile alacak iddiası yersiz olduğu, ispat yükünün MK.6.madde gereğince davacı tarafta olduğu dikkate alındığında öncelikle davacı tarafın ödeme emrine konu ettiği fatura tutarım karşılar mahiyette hizmeti usulüne uygun olarak ifa ettiğini ispatlaması gerektiği, taraflar arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme de bulunmamakta olduğu, davacının iddia edildiği gibi taraflar arasında anlaşma olduğuna dair sözleşme aslını dosyaya sunması gerektiği, sadece faturanın sunulması da yeterli olmadığı faturanın geçerliliğinin de tartışılması zaruri olduğu, davaya dayanak fatura, cari hesap ekstresi, reklam görsellerinin yayınlandığını gösterir fotoğraflar ve varsa taraflar arasında mutabakata varıldığına dair mutabakat mektubu orjinalinin HMK.216. ve devamı maddelerine İstinaden davacı tarafça dosyaya ibrazına, tasdikli ve okunaklı suretlerinin taraflarına tebliğine karar verilmesini talep ettiği, İşbu dava dilekçesi ekinde sunulduğu iddia edilen eklerin orjinalinin ibrazından sonra ilgili belgelere ilişkin tüm itirazları sunmak hakkını saklı tuttuklarını bildirildiği, davanın dayanağını oluşturan takibe konu iki adet fatura içeriğindeki malların davalıya teslimine dair ispat yükü davacı tarafa ait olduğu, bu faturalarla ilgili bilirkişi raporunda incelenmesi yapılan ancak dosyada yer almayan irsaliyeler getirtilerek bunun yanı sıra davalıya ait ticari defterler de ince...irilerek mal tesliminin gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği, davalının itiraz dilekçesindeki beyanı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, bu beyanın ispat külfetinin yer değiştirmesini gerektirir nitelikte olduğu kabul edilmediği, mahkemece davacıya takip talebinde alacağa dayanak yaptığı faturaları, malın teslimine ilişkin belgeler ve varsa diğer delillerini; davalıya da karşı delillerini ibraz olanağı tanınıp, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği’1 şeklinde olduğu, alacak iddiasında bulunan davacı tarafın öncelikle, cari hesaba dayanak fatura, cari hesap kayıtları ve varsa mutabakat mektubu asillerinin ve faturalara konu hizmeti sunduğuna dair yazılı delillerim dosyaya ibrazı ile okunaklı birer suretlerinin tarafımıza tebliği ile beyanda bulunulması için süre verilmesine karar verilmesinin talep edildiği,. Türk Ticaret Kanunu Hükümleri' ne aykırı olarak davacı tarafça henüz cari hesap ilişkisi sona erdirilmeksizin takibe geçildiği anlaşılmakla, henüz borçlu sıfatı bulunulmayan müvekkilim açısından, icra takibinin geçerliliği bulunmamakla birlikte, icra inkar tazminatı talebinin da reddi gerektiği, icra takibine itiraz dilekçesinde de belirtildiği üzere, yeni TTK'nun 94. Ve 97 (eski TTK’nın 92. Ve 95. J maddeleri dikkate alındığında davacının takibin öncesinde cari hesabın kesilmesine, borcun ödenmesine ilişkin olarak herhangi bir yazılı talep ve bildirimde bulunmadığı ve bu nedenle tarafların hiçbirinin alacaklı ve borçlu sayılamayacağı bir dönemde takibin başlatılmış olması sebebiyle haksız ikame davanın reddi gerektiği, tarafların tacir olması da dikkate alınarak somut olaya Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde bakıldığında; TTK madde94 uyarınca; mukavele veya ticari teamül ile muayyen hesap devreleri sonunda, cari hesabın kapatılması ve zimmet ile matlup kalemleri arasındaki farkın tespit edilmesi lazım geldiği belirtildiği, görev itirazının kabulü ile Mahkemenizin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Dava İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesine ikame edilmiş olup, bozma sonrası görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilmiştir.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının takip tarihi itibari ile alacaklı olup olmadığı ve miktarına ilişkindir.
Görevsiz mahkemede yaptırılan bilirkişi incelemesinde ;Davacı ...’ ye ait ticari defter kayıtlarında davalı ... A.Ş. ile aralarında olan ticari ilişkinin ... numaralı cari hesapta takip edildiği,
Cari hesabın 31.10.2012 tarihli...numaralı “ ... HASTANESİ... REKLAM PANO KİRA BEDELİ” açıklamalı, 7.080,00.-TL tutarlı olduğu, Hesaba faturanın kaydedildiği, daha sonrasında hesapta harekel olmadığı, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmüş tür.
Davalı şirket ... A.Ş. vekili tarafından defter ibraz edemeyeceklerinin beyan edildiği, defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olup uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 222/5. maddesinde taraflardan biri tacir olmasa dahi tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat edilmiş sayılır, hükmü getirilmiştir. Maddede ibrazdan kaçınma halinde davacının iddiasını ispat etmiş sayılacağı belirtilmiştir
Davacı davasının ve alacağını usulüne uygun tutulmuş ticari kayıtları ile kanıtlamış olmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı yanın İstanbul ...İcra müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 7.080,00 TL üzerinden aynı zamanda ana alacak olan bu miktara takip tarihinden itibaren % 11,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-%20 nispetinde hesaplanan 1.416,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 469,63 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 85,61 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 384,02 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden peşin ve başvuru harcı toplamı: 98,41 TL, posta gideri 176,00 TL, bilirkişi ücreti 450,00 TL olmak üzere toplam: 724,41 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK'nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip ...

Hakim ...




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.