Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2692 Esas 2018/1462 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2692
Karar No: 2018/1462
Karar Tarihi: 26.02.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2692 Esas 2018/1462 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/2692 E.  ,  2018/1462 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, ... rant sigortasına giriş tarihi olan 01.08.1989 tarihinin Türkiye"de sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti ile bu tarihten önceki süreler borçlanıldığından 01.01.1989 tarihinin emekliliğe esas sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/3808 Esas, 2015/13968 Karar sayılı, 07.09.2015 tarihli ilamı ile kararın onandığı, davacı tarafından temyiz süresi içerisinde davadan feragat ettiklerine dair dilekçe vermiş olmalarına rağmen feragat beyanı dikkate alınmadan onama kararı verildiğinden bahisle maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunulduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı vekilinin, karar tarihinden sonra 03.12.2014 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği anlaşılmaktadır.
    Çekişmeli yargıda kural olarak, “tasarruf ilkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi davadan feragattir ve anılan kurum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 307 ila 312"nci maddelerinde (mülga 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 91 ila 94"üncü maddelerinde) düzenlenmiştir.
    Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Temyiz edilen ve fakat henüz temyiz Dairesince görüşülmeyen bir karar, usûl hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragat mümkündür.
    Hâkim, gördüğü davada tahkikatı bitirip hüküm kurduktan sonra davadan elini çekmiş olur ve kural olarak dava sonunda verilen karar temyiz edilip bozulmadan ve bu suretle yargılamaya yeniden başlanmadan davanın esası ile ilgili hiç bir karar veremez.
    Feragat, davayı kesin olarak sonuçlandıran bir hukuki neden olduğundan, hakim karar verdikten sonra dahi belgelendirilen feragat üzerine davanın bu nedenle reddine karar verebilir ise de, Yargıtay uygulamalarında (örneğin Hukuk Genel Kurulu"nun 21.10.1981 gün 1981/2-551, 1981/683 ve 02.06.1982 günlü 1982/376 - 547 sayılı kararları ile 11.04.1940 gün ve 1939/15-1940/70 sayılı tevhidi içtihat kararının gerekçesinden esinlenen uygulama) hüküm temyiz edildikten sonra vaki feragat üzerine mahkemece kendiliğinden bir karar verilmeyerek Yargıtay"ın bu konuda (feragat konusunda) mahkemece bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına dair verilecek kararından sonra ancak dosyayı ele alabilir ve feragate dayanarak davayı reddedebilir.
    Bu itibarla; somut olayda davadan feragat edildiği görüldüğünden ve hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelenmesine usulen engel oluşturan bu hukuki olgu çerçevesinde mahkemece yeniden inceleme yapılması gerektiğinden maddi hata nedeniyle ilgili kararın onanmasına dair Dairemizin 2015/3808 Esas, 2015/13968 Karar sayılı, 07.09.2015 tarihli kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
    Feragat beyanı hakkında karar verilmek üzere mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan karar düzeltme itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.