13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12452 Karar No: 2018/10725 Karar Tarihi: 09.07.2018
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/12452 Esas 2018/10725 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, sanığın beraat eden diğer sanık tarafından işyerinin devralındığına dair beyanı doğrultusunda, suç tarihinde işyerinin kullanımının beraat eden diğer sanıkta olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Ayrıca, karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK 168/5. maddesi gereğince, uğranılan zararın belirlenmesi ve ödemeyi takiben hakkında kamu davası açılamayacağının sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi, ödemenin süresi ve yeri de dahil olmak üzere, takip edilmesi gereken prosedürü açıklayarak sanığın haklarını korumaktadır.
13. Ceza Dairesi 2016/12452 E. , 2018/10725 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ve beraat eden sanık ... hakkında 16.09.2013 tarihinde düzenlenen tutanakta sayaç dışından harici hat ile kayıt dışı elektrik tüketimi yapıldığının belirlendiği, Sanık ..."in suça konu iş yerini 2012 yılının 11.ayında devrettiğini bildirdiği, beraat eden sanık ..."in ise bu beyanı doğruladığı bu suretle, suç tarihinde iş yeri kullanımının beraat eden sanık ..."de olması karşısında, sanık ... hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de, Karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK"nun 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarı, ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağının, ödeme süresi ve yerinin soruşturma merciince sanığa bildirilmeden, bildirime ilişkin belge denetime esas şekilde dosyaya konmadan, sanığa dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan kamu davası açılması karşısında; bunun iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeden kabul edilip yapılan yargılamada, sanığa belirtilen bildirimin yapılması ve sonucuna göre hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının takdiri gerekirken, eksik işlem ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.