Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/6326 Esas 2016/13895 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6326
Karar No: 2016/13895
Karar Tarihi: 24.10.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/6326 Esas 2016/13895 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/6326 E.  ,  2016/13895 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, müvekkili ..."nün davalı...."nin işyerinde çalışırken teminat amacıyla açık bono düzenlediğini, diğer müvekkili ..."nün oğlu lehine aval verdiğini, bononun takibe konu edildiğini, takip alacağının bir kısmının diğer davalı .... "ye temlik edildiğini, takibe konu edilen bono nedeniyle davalılara borcun bulunmadığını ileri sürerek, müvekkillerinin davalılara borçlu olmadıklarının tespitini ve kötü niyet tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı .... vekili, takip dayanağı bononun davacı ..."nün müvekkilinin şirketinde çalıştığı esnada kusurlu eylemi nedeniyle müvekkiline verdiği zarara karşılık olarak düzenlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin kesinleşmiş bir takipte temlik alacaklısı olarak takibe devam ettiğini, iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacılardan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, takip dayanağı bononun üzerinde “Bedeli nakden ahzolunmuştur” şeklinde bedel kaydının bulunduğu, her iki tarafın bedel kaydının aksini iddia ettiği, bu durumda ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, karşılıklı talil halinde ispat yükünün davacıda olduğu, davalıların tanık dinletilmesine muvafakat etmedikleri, iddianın senet ile ispatlanması gerektiği, davacının iddiasını ispat edemediği, takip için verilmiş tedbir kararı olmadığından kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., davalı ....’de işe girdiği sırada, dava konusu senedi verdiğini, senedin bedelsiz olduğunu iddia etmiş, davalı lehtar... ise, davacıyla aralarındaki hizmet ilişkisini kabul ederek, bu senedin davacının verdiği zararlar karşılığında alındığını savunmuştur. Diğer davacı ... senette avalist, diğer davalı .... ise alacağı temlik alandır. Keşideci ve lehtar arasında hizmet ilişkisi bulunduğundan, görev İş Mahkemesine aittir. Mahkemece görev hususu her aşamada dikkate alınacağından, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.