11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9157 Karar No: 2017/6708 Karar Tarihi: 16.10.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9157 Esas 2017/6708 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla davada bulunan sanıkların mahkumiyetine karar verdi. Ancak savunma avukatlarının duruşmalı inceleme istemleri reddedildi. Suç tarihi yanlış belirtilerek düzeltildi ve Anayasa Mahkemesi'nin kararı dikkate alındı. Zincirleme suçlaması yapılan bir sanık için ayrı hüküm kurulması gerektiği belirtildi. Tüm deliller ve incelenen dosyalara göre, kararın doğru olduğu kabul edildi ve savunmalar reddedildi. 1412 sayılı CMUK 318. maddesi, 5320 sayılı Yasaya göre uygulandı ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ile infaz aşamasında gözetildi.
11. Ceza Dairesi 2015/9157 E. , 2017/6708 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanıklar ..., ... ve ... müdafiilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, hükmolunan cezaların türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulaması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü: Gerekçeli karar başlığında “2009-2010-2011-2012 yılları“ olarak yanlış belirtilen suç tarihinin, sanıklardan ..., ... ve ... yönünden 18.05.2010, sanık ... yönünden 06.05.2010, sanık ... yönünden 25.11.2009 ve sanık ... yönünden 30.01.2010 olarak mahallinde düzeltilmesi, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Sanıklardan ...‘ın dava konusu eylemlerinden, Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 29.04.2013 tarih ve 2013/13 Esas-2013/254 Karar sayılı dosyası kapsamındaki eylemin suç tarihi 28.08.2010 olup, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın diğer tüm suç tarihlerini kapsayan 17.08.2010 tarih ve 2010/2040 Esas sayılı iddianamesi ile gerçekleşen hukuki kesintiden sonra meydana gelmesi nedeniyle zincirleme suç kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu suçtan dolayı ayrı hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı arttırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve dereceleri takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan; sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafiileri ile sanık ...‘ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 16.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.