17. Hukuk Dairesi 2017/3498 E. , 2018/4120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve karayolu yolcu taşımacılığı mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, kazadan sonra çalışamadığını ve çalışma gücünde azalma olduğunu, davalı sigortacıya yapılan başvuru üzerine 2.642,00 TL. tedavi gideri ile 28.774,00 TL. maluliyet tazminatı ödenmişse de yapılan ödemelerin yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi ve 50.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 12.11.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 103.986,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, davaya konu kazaya karışan karşı araç sürücüsünün de kazada kusurlu olduğunu, kusur durumunun yeniden incelenmesi gerektiğini, kazada on kişinin daha öldüğü ve davalının mali durumu gözetilip manevi tazminatın belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davacının başvurusu üzerine açılan hasar dosyasında alınan raporlar gereği, davacıya 28.774,32 TL. maluliyet tazminatı ve uygun görülen 2.642,50 TL. tedavi giderini ödediklerini, poliçe limiti olan 125.000,00 TL. ile sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduklarını, yapılan ödemeler ve limit dahilinde zararın belirlenmesi gerektiğini, hatır taşıması konusunda araştırma yapılıp tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ..."a yönelik açılan davanın
açılmamış sayılmasına; diğer davalı hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 84.682,00 TL"nin 21.10.2009 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...Ş"den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının, davalı ... tarafından zorunlu karayolu yolcu taşımacılığı mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan otobüste yolcu olduğu, ticari taşımacılık yapan araçta bedeli karşılığında yolculuk eden davacı yönünden olayda hatır taşıması bulunmadığı gözetildiğinde, bu hususta tazminattan indirim yapılmayışında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki (2 nolu) bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava dilekçesinde, inşaat kalıp ve duvar ustası olan davacının yurtdışında da çalışarak aylık 1.400,00 TL. gelir elde ettiği iddiası ile maddi tazminat isteminde bulunmuş; ancak, davacının yurtdışı çalışmasına ve bu çalışma karşılığında elde ettiği gelire ilişkin herhangi bir belge sunmamıştır. Davacının kazadan kaynaklanan 9 aylık işgöremezlik süresi ile % 22,2 oranındaki işgücü kaybı için talep edebileceği maddi tazminat, hesap uzmanı bilirkişinin 17.02.2014 tarihli ek raporuyla hesaplanmış ve mahkeme tarafından da bu rapor benimsenerek karar verilmiştir. Hükme esas alınan bu raporda, davacının geliri aylık 1.300,00 TL. olarak kabul edilip hesaplama yapıldığı; esas alınan gelirin ise, davacı tarafın beyanı ile kolluk tarafından düzenlenen sosyal ekonomik durum araştırma tutanağındaki tespite ve ... Ticaret ve Sanayi Odası"nın bildirdiği miktara dayandırıldığı görülmektedir. Davacının gelirine ilişkin araştırma kapsamında getirtilen ... hizmet döküm cetvelinde ise, kazanın gerçekleştiği 2008 yılındaki asgari ücret üzerinden primlerinin yatırıldığı görülmektedir.
Davacının iddia ettiği yurtdışı çalışması ile bu çalışmanın karşılığı olan gelirine ilişkin eksik belgelerin davacı taraftan temin edilmesi; davacı tarafça belge sunulamaması halinde, sadece tanık anlatımları ve kolluk araştırmasına göre davacının yurtdışında çalışıp gelir elde ettiğinin kabul edilemeyeceği, bu tarz çalışmasının süreklilik arzeden ve düzenli gelir sağlayan bir çalışma olarak kabul edilemeyeceği hususlarının gözetilmesi; hesap bilirkişi raporunda, emsal araştırmasında bildirilen bedel gelir olarak kabul edilmiş ise de, bildirilen bedelin inşaat kalıp duvar
ustasının elde edeceği gelir olduğu ve davacı tarafça davacının usta olduğuna dair bir belgenin sunulamadığı hususlarının dikkate alınması gerektiği açıktır.
Bu durumda mahkemece; davacının inşaat kalıp duvar ustalığını belgelemesi halinde, bu işi bir işverenin yanında hizmet sözleşmesi ile yürütebileceği ya da bağımsız olarak çalışıyorsa vergi mükellefi olarak çalışmasının gerekeceği gözetilmek suretiyle, davacının kaza tarihinden önce bağlı olarak çalıştığı işyerinden en son gelirine ilişkin belgelerin ya da bağımsız olarak çalışması sözkonusuysa, ilgili vergi dairesinden kazancına ilişkin belgelerin getirtilmesi, bu suretle temin edilen resmi belgelerdeki net kazancı dikkate alınarak tazminat hesabına esas gelirinin belirlenmesi gerekir. Ayrıca, davacının yaşadığı Fatsa bölgesinde kalıpçı ustalığı işinin yılın kaç gününde yapılabileceği konusunda inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınıp davacının çalışabileceği süre de belirlendikten sonra, asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiği saptanabiliyorsa, saptanan gelir üzerinden; anılan yollarla gelirin saptanamadığı durumda ise, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, soyut gelir tespitine göre eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davacının talep edebileceği maluliyet tazminatının belirlenmesi bakımından alınan, 17.02.2014 tarihli hesap bilirkişi ek raporu ile, davacının maluliyet tazminatı alacağının 144.304,28 TL. olarak belirlendiği; mahkemece, bu rapordaki miktarın davacının hak kazandığı tazminat olarak kabulünden sonra (davacı vekilinin talebiyle bağlı kalındığı da gerekçe gösterilmek suretiyle), davalı ...Ş. tarafından ödenen 28.774,32 TL"nin, ödeme tarihinden itibaren asgari ücrette gerçekleşen artış oranlarına göre belirlenen karşılığı olan 40.318,00 TL"lik miktar, davalı sigortacı tarafından düzenlenen poliçedeki teminat limiti olan 125.000,00 TL"den düşülmek suretiyle belirlenen miktarın hüküm altına alındığı görülmektedir.
Davadan önce parayı alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesinin önlenebilmesi için, davadan önce yapılan ödemelerin hesaplanan tazminattan güncellenerek düşülmesi gerektiği Dairemizin yerleşik içtihatlarından olup bu husus mahkemece de kabul edilmiştir. Ne var ki, davacı taraf davalı ... tarafından ödenen bedelin asgari ücretteki artışa göre saptanan karşılığı olan 40.318,00 TL"nin hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiğini ıslah dilekçesinde beyan etmiştir. Davacı tarafın talebiyle de bağlı kalınarak saptanan güncelleme biçimine göre hesap edilen 40.318,00 TL"lik bedelin, davalı sigortacı tarafından düzenlenen poliçedeki 125.000,00 TL"lik teminat limitinden
değil, davacının hak kazandığı kabul edilen gerçek zararından 144.304,28 TL"den düşülmesi gerektiğinin gözden kaçırılması suretiyle, tazminat belirlemesinde isabetli olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...Ş"ye geri verilmesine 16.4.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.