17. Hukuk Dairesi 2017/1849 E. , 2018/4119 K.
"İçtihat Metni"Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile davalı ... Genel Müdürlüğü arasındaki dava hakkında, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 23.06.2014 gün ve 2011/1086- 2014/521 sayılı hükmün, Daire"nin 16.03.2016 gün ve 2014/16730- 2016/3344 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacıların eşi/ babası olan ..."in, idaresindeki aracıyla yaptığı kazada öldüğünü, kaza mahallinde yol çalışması olmasına ve zemin mıcırlı olmasına rağmen, hız levhası dışında uyarıcı levha ve sollama yasağı olduğuna dair levha bulunmadığını, desteğin önündeki aracı sollamak isterken aşırı hızla virajı alamayıp uçuruma yuvarlandığını, kazada tüm kusurun yolda gerekli işaretlemeleri yapmayan davalıya ait olduğunu, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi ve 200.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12.05.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 38.660,21 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davada idari yargının görevli olduğunu, kusuru kabul etmediklerini, tüm kusurun davacılar murisine ait olduğunu, yolda gerekli işaretlemelerin bulunduğunu, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacıların maddi tazminat isteminin kabulü ile davacı eş ... için 26.936,45 TL, davacı çocuklar ... için 978,75 TL, ... için 3.897,59 TL. ve ... için 6.847,42 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; davacıların manevi tazminat
isteminin kısmen kabulü ile davacı eş ... için 21.000,00 TL, davacı çocuklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 12.000,00"er TL, çocuk ... için 7.000,00 TL"den toplam 100.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiş; Dairemizce, kamu hizmeti yürüten davalı ... Genel Müdürlüğü"nün hizmet kusuruna dayalı olarak açılan davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiş; bu kez davacılar vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu kazanın meydana geldiği yolda çalışma olmasına rağmen, davalı idarenin yolda gerekli işaretlemeleri yapmadığı ve yol yapım ile bakım görevini yerine getirmemekle kusurlu olduğu iddiası ile davalıya husumet yöneltmiştir. Her ne kadar Dairemizce, idarenin hizmet kusuruna dayanıldığı için, davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle mahkeme hükmü bozulmuş ise de; davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesi kapsamında dosyaya kazandırılan, Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü"nün 14.03.2017 tarihli yazı cevabıyla, kazanın meydana geldiği yolu da kapsayan yol yapım işinin, 07.10.2008 tarihli ihale ile davalı idare tarafından dava dışı ...-... İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti"ye verildiği, bu şirket tarafından işin tamamlanması ile 28.11.2012 tarihinde geçici kabulünün yapıldığı anlaşılmıştır. Davaya konu kaza ise, 30.07.2011 tarihinde (işi ihale ile alan dava dışı şirketin yol yapım çalışmasını sürdürdüğü zaman diliminde) gerçekleşmiştir.
Davalı ... Genel Müdürlüğü ile dava dışı ...-... İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. arasında mevcut eser sözleşmesi gereği, hem davalı idare hem de yol yapım işini ihale ile alan dava dışı şirketin, davacılara karşı sorumluluk esaslarının ve davacılar ile davalı idare ve yol yapım işini ihaleyle alan dava dışı şirket arasındaki haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği; davalı idare yönünden davaya adli yargıda bakılması gerektiği (bu yönde HGK"nun 2010/7-332-344 sayılı ilamı) dikkate alınarak, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması; özellikle, maddi tazminatın hesaplanmasında Dairemiz uygulamalarına uygun hesaplamaları içeren uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması karşısında; davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemiz"in 16.03.2016 gün ve 2014/16730 Esas- 2016/3344 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkeme hükmünün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Dairemiz"in bozma kararının kaldırılmasına ve mahkeme hükmünün ONANMASINA; tashihi karar peşin harcın davacılara geri verilmesine, 492 Sayılı Harçlar Yasası"nın 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına 16/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.