Mahkeme : İSTANBUL 17.Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce tanzim olunan 09/07/2014 tarih, KİM-2014/11050 numaralı uzmanlık raporunda; ele geçirilen maddenin uyuşturucu veya uyarıcı maddeler kapsamında değerlendirilmeyen ancak suistimali bulunan sentetik kannabinoidlerden NM2201 etken maddesini ihtiva ettiğinin bildirildiği, maddenin suç tarihinde 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasında, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’da, 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun’da, Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 Tek Sözleşmesi’nin 1 ve 2 numaralı cetvellerinde, 2313 ve 3298 sayılı Kanunların verdiği yetki uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu kararlarında sayılan uyuşturucu veya uyarıcı maddeler arasında yer almadığı, ancak söz konusu maddenin suç tarihinden sonra 02.10.2014 tarih ve 29137 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Bakanlar Kurulu"nun 15.09.2014 tarih ve 2014/6800 sayılı kararı ile 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun"un 19. maddesi uyarınca uyuşturucu madde kapsamına alındığı anlaşılmakla; TCK"nın 188. maddesinin 6. fıkrasında düzenlenen “uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran maddenin ticaretini yapma” suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılarak, sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
2-Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan uyuşturucu maddenin TCK"nın 54/4.maddesi gereğince müsaderesi yerine TCK"nın 54/1.maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
3-İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suç konusu maddelerden alınan şahit numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Sanıklar hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 04.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.