14. Ceza Dairesi 2016/8421 E. , 2016/8181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (suça sürüklenen çocuk ...), çocuğun nitelikli cinsel istismarı (suça sürüklenen çocuk ... )
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuk ..."in beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, suça sürüklenen çocuk ... Nuri"nin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetlerine
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümlerin suça sürüklenen çocuklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 23.11.2016 Çarşamba saat 09:30"a duruşma günü tayin olunarak suça sürüklenen çocuk ... müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Necmettin Karabacakoğlu hazır olduğu halde oturum açıldı.
Sanık müdafiine çağrı kağıdının gönderildiği, parçasının döndüğü ancak sanık müdafiin duruşmaya katılmadığı anlaşılmakla;
Suç vasfı ve ceza miktarı nazara alındığında 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi gereği kendisine müdafii tayini zorunlu olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Savcısının istemine uygun olarak CMK"nın 156. maddesi uyarınca sanık ... için Ankara Barosundan zorunlu müdafii görevlendirilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, duruşmanın 23.11.2016 saat 09:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından .... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine ibraz ettiği yetki belgesine dayanarak sanık ... adına gelen Av. .... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 07.12.2016 Çarşamba günü saat 09:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile suça sürüklenen çocuk ... müdafiin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmasının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 01.12.2016 tarihinde üyeler ... ile ..."in karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi.
01.12.2016 tarihinde verilen işbu karar 07.12.2016 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından.... hazır olduğu halde sanık müdafiin Av. .... nin yüzüne tefhim olundu.
KARŞI OY:
Mağdurun alınan ilk ifadesinde suça sürüklenen çocuk ..."den bahsetmemiş olması, sadece suça sürüklen çocuk Ahmet"in savunmasında kendisini suçtan kurtarmaya yönelik beyanları üzerine mağdurun alınan ikinci ifadesinde Kerim"in bahsetmesi, duruşmada hem suça sürüklenen çocuk ..."in ifadesini değiştirmiş olması, hem de mağdurun da beyanlarını değiştirmesi ve mağdurun son beyanında suça sürüklenen çocuk ..."in tuvalette kendisini sinkaf etmediği yönündeki beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde mağdurun tüm aşamalardaki çelişkili beyanları ve diğer suça sürüklenen çocuk ..."in atfı cürüm mahiyetindeki ifadesi dışında suça sürüklenen çocuk ..."in cezalandırılmasını gerektirir şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği kanaati ile sayın çoğunluğun mahkûmiyet yönündeki görüşüne katılamıyoruz.