Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/6892 Esas 2019/2809 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62/2, 52/2-4, 50/1-a maddeleri gereğince adli para cezası

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların, müştekinin hayvanlarının bakımı için çoban olarak çalıştıkları, sanıkların müştekiye ait 42 koyun 8 keçiyi kamyona yüklemek suretiyle Iğdır’a götürdüklerinin, iddia edildiği olayda;
Soruşturma aşamasında dinlenen tanık ... ile mahkeme huzurunda dinlenen tanık beyanları arasında çelişki olması, sanıkların götürdükleri hayvanların kendi hayvanları olduğu beyanlarının aksine başka hiç bir delilin olmaması, sanıkların tüm aşamalardaki savunmalarında katılanın kendi haklarını vermediği bu nedenle çobanlığı bırakıp Iğdır"a geri döndüklerini 42 koyun ve 8 keçinin kendi hayvanları olduğunu, soruşturma aşamasında ifadesi alınan..."in sanıkların Çakmaközü köyüne kendi hayvanları ile geldiğini beyan ettiği anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 31/03/2009 tarih ve 2008/6-256 Esas ve 2009/79 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulunun, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olan olaylar ve iddiaların, sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı, ceza mahkumiyetinin, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanması gerektiği, bu ispatın, hiçbir kuşku ve başka bir türlü oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olması gerektiği, yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmanın, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına geleceği dikkate alınarak; beraat hükmü kurulması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.