Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2906
Karar No: 2014/5607
Karar Tarihi: 08.04.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/2906 Esas 2014/5607 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/2906 E.  ,  2014/5607 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : HATAY 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/01/2012
    NUMARASI : 2009/66-2012/14

    Taraflar arasında görülen tapu tescil-tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, dava konusu dükkanın ½’sine tekabül eden kısmını şahitler huzurunda imzalanmış bulunan “tutanaktır” başlıklı yazılı belge ile satın aldığını; davalının, tapu devrine yanaşmadığını; müvekkilinin, taşınmaz bedelinin tamamını ödemiş olduğundan, ½ hissesinin müvekkili adına tapudan tescil edilmesini, bunun mümkün olmaması halinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, dilekçe ekinde liste halinde bildirdikleri ödemelerden 10.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davasının yersiz ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, dayanılan belgenin geçerliliğinin bulunmadığını; zira, gayrimenkul hakkında yapılan sözleşmelerin resmi şekilde yapılması gerektiğini; kaldı ki, davacının tutanağa rağmen taahhüdünü yerine getirmediğini, sadece iki aylık bir ödeme yapmış olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; “… dava konusu işyerinin mülkiyetine ½ oranında ortak oldukları kooperatif üyeliğinin davalı adına kayıtlı olmasına istinaden, davalının, dava konusu işyerindeki davacının ½ hissesini vermeye niyetli olmadığı; tapuyu devretmediği; bu nedenle, açılan davanın ispat edildiği, davanın kabulü gerektiği düşünülmüş, dava konusu işyerinin tapuya tescil olmaması nedeniyle davacı vekilinin tescil talebi gözönünde tutulmayarak açmış olduğu terditli davada alacak talebinin kabulü gerektiği; alınan rapora göre, dava konusu yerin dava tarihi itibariyle değerinin 365.651,25 TL olup, bu değerin yarısı olan 182.825,62 TL davacıya ait olduğundan, davacı vekili dava dilekçesinde 10.000,00 TL talep ettiğinden taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi; davacı vekili ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiz talep etmiş ise de; davacı taraf davalı tarafı temerrüde düşürmediğinden, dava tarihinden itibaren yapılan iş de ticari iş olmadığından yasal faize hükmetmek gerektiği düşünülerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir, gerekçesiyle” davacı vekilinin alacak talebinin kabulü ile, 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak, davadaki istem; harici satış sözleşmesi uyarınca ödenen bedelin dava tarihindeki güncel değerinin tahsili isteminden ibarettir.
    Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder.
    Denkleştirici adalet kuralı gereğince iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün, dava tarihindeki alım gücüne uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Mahkemece, ödenen satış bedelinin, dava tarihi itibariyle (çeşitli ekonomik etkenlerin TEFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar, faiz ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle) ulaşacağı alım gücü, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde, uzman bir bilirkişiden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenmeli, bu yolla belirlenecek miktara taleple bağlı kalınmak suretiyle hükmedilmelidir. Açıklanan hususlarda yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde (taşınmazın dava tarihindeki değeri nazara alınarak) hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi