16. Hukuk Dairesi 2015/9979 E. , 2017/3914 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli 125 ada ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı ....324.70, 205.56, 743...., 214.84 ve ....119,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekesinin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ....’dan intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekesinin taksim edilmediği iddiasına dayanarak miras payının verilmesi için dava açmıştır. Davalı ..., çekişmeli 125 ada ... parsel sayılı taşınmazın müşterek muristen intikal etmediğini ve bu taşınmazı ........1987 tarihli senet ile ... ... isimli kişiden satın aldığını, çekişmeli diğer taşınmazların ise müşterek murise aitken 28.....1966 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile eşi ....’ye devredildiğini ....’nin de 05.03.1984 tarihli senet ile bu yerleri bedeli karşılığında kendisine sattığını ve kendisinin zilyet olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların muris tarafından sağlığında dava dışı eşine verildiği, murisin eşi ....’nin de davalıya devrettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazlar tapusuz olup menkul mal hükmündedirler. Taşınmazların mülkiyetinin davalıya geçtiğinin kabulü için hukuki işlemin yanında zilyetliğin devredildiğinin de ispatı gerekir. Mahkemece yapılan keşifte, davalı tarafın dayandığı adi senetler yöntemince uygulanıp kapsamları belirlenmemiş, zilyetliğin muris tarafından eşi ....’ye ondan da davalıya devredildiği kesin olarak saptanmamıştır. Öte yandan 6100 sayılı HMK’nın 31.maddesinde yer alan “ Hakimin davayı aydınlatma ödevi” kapsamında taraflara senet tanıklarını dinletme imkanının sağlanması gerekliliği de düşünülmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle taraflara dayanak senetlerin aidiyeti ve zilyetliğin devir edilip edilmediği hususlarında senet tanıklarını dinletme imkanı sağlanmalı, talep edilmesi halinde senet tanıkları da hazır edilerek, mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler, senet tanıkları ve tanıklara davalının dayandığı senetler okunup çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları belirlenmeye çalışılmalı, çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, çekişmeli 125 ada ... parsel sayılı taşınmazın terekeye dahil olup olmadığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, muristen intikal eden yerlerin muris tarafından eşi ....’ye bırakılıp bırakılmadığı ve zilyetliğin devredilip edilmediği, devredilmiş ise .... tarafından malik sıfatıyla kullanılıp kullanılmadığı, .... tarafından davalıya satılıp satılmadığı, satılmış ise zilyetliğin davalıya devredilip edilmediği, zilyetliğin hangi tarihten beri hangi nedenle kimde olduğu ve ne şekilde sürdürüldüğü hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanların çelişmesi halinde çelişki usulen giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.