11. Ceza Dairesi 2017/303 E. , 2017/6680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Yokluğunda verilen hükmün tebliğinin sanığın adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca yapılması, daha önce adli mercilerce bu adreste usulüne uygun bir tebligat yapılmaması nedeniyle usulsüz olup, sanığın öğrenme üzerine 18.04.2016 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
I-Sanık hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın ortağı ve yetkilisi olduğu .... Ltd Şti. hakkında düzenlenen suça konu 30.04.2013 tarih ve 2013/A-271/4 sayılı vergi suçu raporu içeriği, sanığın yüksek miktarlarda mal satışı bildirmesine karşın, kayıtlı araç ve işçisinin bulunmadığı, şirkete ait banka hesabının olmadığı yönündeki tespitler ve 31.03.2014 tarihli bilirkişi raporu uyarınca, 5271 sayılı CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; gerekçeli karar başlığında “2008-2009-2010“ şeklinde eksik gösterilen suç tarihinin, dosya kapsamına göre sahte olarak düzenlendiği tespit edilen fatura tarihleri gözönüne alınarak, 2008 takvim yılı için “25.12.2008“, 2009 takvim yılı için “26.12.2009“, 2010 takvim yılı için “15.11.2010“ tarihleri olarak mahallinde düzeltilmesi ve 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı arttırıcı, azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle bu hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanık hakkında “2011 takvim yılında sahte fatura düzenlemek“ suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile “2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak“ suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
1-Sanığın 2011 takvim yılında sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda;
a-Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre, faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi ve dosya içerisinde bu takvim yılına ait herhangi bir fatura aslı yada suretinin bulunmaması karşısında, 2011 takvim yılına ait fatura ayrıntılarının Vergi Dairesi"nden sorularak kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin istenerek dosya arasında bulundurulması, düzenlenen en son fatura tarihi de belirlenerek sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma sonucu hüküm kurulması,
b-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanığın 2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; dosya içerisinde sanık tarafından kullanılan 2010 ve 2011 takvim yıllarına ait herhangi bir fatura aslı yada suretinin bulunmaması,.... Ltd Şti. hakkında düzenlenen suça konu 30.04.2013 tarih ve 2013/A-271/4 sayılı vergi suçu raporu içeriği ve 31.03.2014 tarihli bilirkişi raporu uyarınca sanığın farklı mükelleflerden temin ettiği faturaları KDV indiriminde kullandığının tespit edilmesi, faturaları düzenleyen şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlendiğinin belirlenmesi, bu raporlardan yalnızca ...... Ltd Şti ve ..... Ltd. Şti‘ye ait raporların dosya içerisinde mevcut bulunması ve bu şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, sanığın temyiz dilekçesinin içeriğinden ve adli sicil kaydının incelenmesinden aynı takvim yıllarına ilişkin olmak üzere açılan davada, Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.01.2017 tarih ve 2016/768 Esas-2017/8 Karar sayılı ilamı ile mükerrer yargılama sebebiyle davanın reddine karar verildiği ve bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakla, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi bakımından; sahte fatura kullanmak suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, dosya içerisinde 2010 ve 2011 takvim yıllarına ait herhangi bir fatura aslı yada suretinin bulunmaması karşısında, bu takvim yıllarına ait fatura ayrıntılarının Vergi Dairesi"nden sorularak kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin istenerek dosya arasında bulundurulması, Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesinin anılan dava dosyası celp edilip incelenerek bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneğinin denetime olanak sağlamak amacıyla dosyaya intikal ettirilmesi sahta fatura düzenlediği tespit edilen diğer şirketlere ait karşıt inceleme raporları dosya arasına getirtilerek, ilgili şirket yetkilileri hakkında 2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve “sanığın alış faturalarını kayıtlara intikal ettirip KDV de indirim konusu yapmasının söz konusu olmadığı, sahte fatura düzenleme fiilini gizlemek amacıyla alış faturalarını temin ettiği ve atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı“ şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle beraat hükümleri kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK‘nın 321.maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 16.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.