Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9097
Karar No: 2018/4095
Karar Tarihi: 12.04.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9097 Esas 2018/4095 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/9097 E.  ,  2018/4095 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkiline ait aracın, davalının idaresinde iken gerçekleşen kazada ..."ın öldüğünü, ölenin hak sahipleri tarafından davacı şirket ve davalı aleyhine manevi tazminat talepli dava açıldığını, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, gerçekleşen kazada davalı sürücünün 6/8 oranında, ölenin 2/8 oranında kusurlu olduğunu, hükmün ... takibine konulması sonucunda davacının 10.350,00 TL ödeme zorunda kaldığını ileri sürerek ödenenin rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, motorlu bir aracın işletilmesi cismani bir zarara ya da bir şeyin hasara uğramasına sebep olduğunda işletenin kusursuz olarak sorumlu olacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, 10.350,00 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacının maliki olduğu aracın davalının kullanımında iken gerçekleşen kazasında Sait Kulaksız"a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, davacının ölenin hak sahiplerine 10.350,00 TL ödediğini, meydana gelen kazada davalının 6/8 oranında kusurlu olduğunu, davacının kusur durumuna göre yaptığı fazla ödemenin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili, davacının araç maliki olup aynı zamanda davalının iş vereni olduğunu, iş verenin de meydana gelen kazada kusuru bulunduğunu savunmuş, mahkemece ... 85/1 maddesine göre davacı ve davalının meydana gelen kaza sebebiyle doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, zararı ödeyen tarafın daha sonradan kendi iç ilişkilerinde kusur durumuna göre kusurunda fazla yapılan ödemeyi diğer taraftan rücu edebilme imkanının bulunduğu gerekçesi ile açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Somut olayda, davalının meydana gelen kazada araç sürücüsü ve aynı zamanda davacının işçisi olduğu, davacıya ait kamyon ile davacıya ait iş yerinden mobilya yüklenip geri manevra sırasında murise çarparak, murisin ölüm ile sonuçlanan kazanın gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
    6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 66.maddesi hükmüne göre “Adam Çalıştıranın Sorumluluğu” düzenlemesiyle işverene sorumluluk yüklemektedir.
    İşçilerin çalışmasından yararlanan işverene, kendi hakimiyetinde çalışan kişilerin başkalarına zarar vermelerini önleyecek özenli davranışta bulunma yükümlülüğü getirilmiş, işçinin işini görürken üçüncü kişilere zarar vermesi durumunda, işverenin gerekli özeni göstermediği ve zararın bu sebeple meydana geldiği karine olarak kabul edilmiştir.
    Bilindiği gibi adam çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmayıp, olağan sebep sorumluluğudur. Burada yasa adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlüğü, bir gözetim ödevi yüklenmiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında, uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir. Adam çalıştıran, görülecek işe uygun fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip bir kişi seçmekle yükümlüdür. Seçeceği yardımcı kişinin göreceği iş için vasıflı, yeterli eğitim görmüş, yeni bilgi, yöntem ve tekniği, özümsemiş ve izlemiş
    olmasını arayacaktır (Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Prof. Fikret Eren, Cilt; 2-4 bası, sh.160). (HGK. 15.6.1994 gün ve 11-178 K.).
    Davacının adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için, gerekli özeni göstermiş olması halinde de zararın gerçekleşeceğini ispat etmesi icap etmesi gerekecektir. Otobüs,kamyon, çekici gibi araçlarda geri manevra emniyetle sağlanamıyorsa bir gözcü bulundurulması zorunludur.
    Somut olayda kazanın davacıya ait kamyon ile yine davacıya ait emtiaların yüklenip aracın davalı sürücü tarafından geri manevrası sırasında gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Davalı da savunmalarında, davacının iş veren/adam çalıştıran olarak gerekli yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kendisinin olumsuz koşullarda çalıştırıldığını, araç için ikinci bir şoför görevlendirilmediğini, uykusuz çalıştırıldığını vs. ileri sürerek davacının da kusurunun bulunduğunu savunmuştur.
    Zararı ödeyen tarafın, kendi iç ilişkilerinde kusur durumuna göre kusurundan fazla yapılan ödemeyi diğer taraftan rücu edebilme imkanı bulunduğuna göre ve meydana gelen kazada davalı tarafça, davacının da adam çalıştıran sıfatı ile kusurunun bulunduğu savunulduğuna göre, mahkemece davacının da adam çalıştıran sıfatı ile kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi