4. Ceza Dairesi 2020/2643 E. , 2020/14492 K.
"İçtihat Metni" Hakaret ve tehdit suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Yerköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/10/2019 tarihli ve 2019/1292 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Yozgat Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/11/2019 tarihli ve 2019/1815 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, Yerköy Ziraat Odası başkanı olan şüphelinin oda üyelerinin kredi taleplerinin onaylanmaması nedeniyle tartıştığı Yerköy Ziraat Bankası Müdürü müştekiye hitaben "bu işin a.asını si..rim, pazartesi günü kredi onaylansın, onaylamazsanız a.ına koyarım" şeklinde sözler söylediğine yönelik şikayet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, bilgilerine başvurulan ... ve... isimli şahısların 23/09/2019 tarihli beyanları ile şikayete konu sözlerin şüpheli tarafından söylendiğini ifade ettikleri ve dosya içerisinde mevcut 03/10/2020 tarihli CD inceleme tutanağına göre de olay günü şüphelinin söz konusu bankaya giriş çıkış yaptığı birlikte değerlendirildiğinde, şüpheli hakkında kamu davası açılması için yeterli şüphenin elde edildiği, delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya haşlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."" 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli şüpheyi uyandıracak deliller bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli şüpheyi uyandıracak deliller bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK"nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK"nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnat edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İncelenen dosyada; müşteki ..."nün Ziraat Bankası şube yöneticisi olduğu, olay günü Yerköy Ziraat Odası başkanı olan şüpheli ..."in kredi talebini görüşmek için yanında başkan yardımcısı Abdullah Nazlı ve genel sekreter ... ile birlikte müştekinin çalıştığı bankaya gittikleri, kredi taleplerinin onaylanmaması nedeniyle tartıştığı Yerköy Ziraat Bankası Müdürü müştekiye hitaben belindeki silahı teşhir ederek ölümle tehdit edip sinkaflı hakaret ettiği iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında, bilgilerine başvurulan tanıklar ... ve ..."nın şikayete konu tartışmayı doğruladıkları, banka güvenlik görevlisi olan tanık..."in ise şüpheli ..."in yüksek sesle konuşup masaya yumruk attığını, sesler üzerine odaya girip kendisine sakin olmasını söylediğinde ise "bu işin anasını sinkaf ederim, Pazartesi günü kredi onaylansın, onaylamayanın a... korum" şeklinde söyleyip odadan çıktığını, şüphelinin silahı olduğunu bildiğini ancak teşhir ettiğini görmediğini beyan ettiği, dosya içerisinde mevcut 03/10/2020 tarihli CD inceleme tutanağına göre de olay günü şüphelinin söz konusu bankaya giriş çıkış yaptığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, şüpheli ... hakkında kamu davası açılması için yeterli şüphenin elde edildiği, delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Yozgat Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/11/2019 tarihli ve 2019/1815 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 02/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.