1. Hukuk Dairesi 2014/21540 E. , 2015/5032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2014
NUMARASI : 2014/272-2014/383
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat ve haksız işgal tazminatı isteklerinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....ç"ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, maddi tazminat ve yıkım bedelinin tahsili isteklerine ilişkindir.
Davacılar, 37033 ada 3 sayılı imar parselindeki, kat irtifakı kurulu binada bağımsız bölüm maliki olduklarını, imar uygulamasından sonra komşu parsellere davalılar tarafından yapılan taşkın gecekondular nedeniyle dava dışı yüklenici ile yaptıkları sözleşmeye uygun olarak yapılan binaya iskan alamadıklarını, bu nedenle yüksek miktarlı su faturaları ödemek zorunda kaldıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, uğradıkları maddi zararın tazmini ve yıkım bedelinin tahsili isteği ile eldeki davayı açmışlardır.
Davalılar, dava konusu binaların imar uygulamasından önce yapıldığını, kusurlarının ve sorumluluklarının bulunmadığını, istenen tazminatların yasal dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat ve haksız işgal tazminatı isteklerinin sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından maddi tazminata ve ecrimisile hasren temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan deliller ile; yargılama aşamasında taşkın binaların yıkıldığı saptanarak elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri bakımından karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminatın koşulları oluşmadığından bu isteğin de reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların, öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacıların, ecrimisile yönelik temyiz itirazına gelince; bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Somut olayda ise, yukarıda açıklanan ilke ve olgular gözetildiğinde davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakları olmadığı halde davacıların paydaşı olduğu taşınmaza imar uygulamasından sonra, taşkın bina yapmak suretiyle kullanımlarının haksız işgal sayılacağı, mahkemece, haksız işgalcinin taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu ecrimisilin hüküm altına alınması gerektiği kuşkusuzdur.
Hâl böyle olunca; istek gözetilmek suretiyle davacıların payı oranında ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.