10. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/8313 Karar No: 2021/521 Karar Tarihi: 20.01.2021
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8313 Esas 2021/521 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu sürekli işgöremezlik oranının tespiti istemidir. İlk derece mahkemesi davayı kabul etmiştir. Ancak, davalı taraf istinaf yoluna başvurmuştur ve istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Daha sonra davalı taraf temyiz isteğiyle dosya incelenmiştir. Mahkeme kararının bazı unsurları eksik olduğu belirtilmiştir. Kararda bulunması gereken hususlar HMK 297. maddede belirtilmiştir. Hüküm sonucu davacının somut talepleri hakkında infaz edilebilecek ve kesin hükme konu olabilecek şekilde kaleme alınmalıdır. Mahkemece açılan davanın kabul edildiği fakat hüküm sonucunun usul ve esasa aykırı olarak yazıldığı belirtilmiştir. Bu nedenle, hüküm düzeltilerek onanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri HMK 297 ve HMK 298'dir. HMK 297 maddeye göre kararın açık ve gerekçeli olması infaz edilebilir olması ve hukuki dinlenilme hakkının yerine getirilmesi gerektiği belirtilmiştir. HMK 298 maddede ise gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
10. Hukuk Dairesi 2020/8313 E. , 2021/521 K.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi İlk Derece Mahkemesi : ... 13. İş Mahkemesi
Dava, sürekli işgöremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkeme kararı kanunda açıkça belirtilmiş unsurları ihtiva etmeli ve belli bir şekle uygun olarak yazılmalıdır. Kararda bulunması gereken hususlar HMK 297. maddede ayrıntılı olarak tek tek sayılarak gösterilmiştir. Bunun sebebi, kararın açık ve gerekçeli olması, infazı kabil olması ve hukuki dinlenilme hakkının yerine getirilmesidir. HMK 298. maddeye göre de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacaktır. Kararda yazılması gereken en önemli unsurlardan birisi de hüküm sonucudur. Zira hüküm sonucu, davacının somut talepleri hakkında infaz edilebilecek ve kesin hükme konu olabilecek şekilde kaleme alınmalıdır. Bu husus, HMK 297/2 maddesinde, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” şeklinde belirtilmiştir. Mahkemece, açılan davanın kabul edildiği anlaşılmakta ise de; “Davacının kabulü ile davacının maluliyetinin %20 olduğunun tespitine,” denilmek suretiyle, “davacının kabulü..” şeklinde yukarıda açıklanan usul ve esasa aykırı olarak, infazda şüphe ve tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün 1. fıkrasındaki “Davacının” ibaresinin silinerek yerine “Davanın” ibaresinin yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 20.01.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.