20. Hukuk Dairesi 2017/5418 E. , 2020/388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 03/05/2010 tarihli dava dilekçesinde özetle; ... köyü 1576 ada 1 sayılı imar parselinin, öncesi olan 1387 parsel sayılı taşınmazın 1993 yılında yapılan genel kadastro sırasında 2/B sahasında kalması nedeniyle, 4134 m2 yüzölçümlü tarla niteliğinde Hazine adına tespit edildiğini, 1942 yılında kesinleşen orman sınırı içinde iken, 1977 yılında yapılan 2/B uygulaması ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını, 1998 yılında imar uygulaması sebebiyle 1576 ada 1 sayılı parsel olarak Çalkaya Belediyesi adına tahsis edildiğini ve satış yolu ile davalı şirket adına tescil olunduğunu, ancak ... 1. İdare Mahkemesi kararı ile yapılan imar düzenlemesinin bu parselle ilgili kısmının iptaline karar verildiğini bildirerek, davalı adına olan tapu kaydının iptaline, Hazine adına 2/B niteliği ile tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, 1576 ada 1 sayılı parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına 2/B niteliği ile tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmekle Dairemizin 25/01/2016 tarihli ve 2015/2374 – 2016/854 E.K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; karar tarihinden sonra 26/04/2012 gün ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren ve 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun” ile 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ve 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın
niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkemece, tapuda gerçek kişiler adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kalması nedeniyle 6292 sayılı Kanun gereğince davacının davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi” gereğine değinilmiş, davacı Hazinenin karar düzeltme talebi Dairenin 11/04/2016 tarihli ve 2016/4428 – 4259 E.K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda, özetle; “Hazinenin iki ayrı nedene dayandığını, ilk sebebin ... 1. İdare Mahkemesinin 2003/1201 E.- 2004/1531 K. sayılı ilamıyla yapılan imar düzenlemesi işleminin 1387 sayılı parsele ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi nedeniyle imar yoluyla oluşturulan dava konusu parselin artık yolsuz tescil olması, ikinci sebebin ise dava konusu taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yer olduğu nedenine dayandığı, ilk nedenle ilgili bir hüküm verilmemiş ise de, 6292 sayılı Kanun gereğince taşınmazın durumunun anlaşma vs. yöntemlerle taraflarca tekrar ele alınması olasılığının bulunduğu, davalı tarafından 6292 sayılı Kanun"dan doğan böyle bir başvuru hakkının olduğu, Hazinenin birincil sebebe dayalı her zaman dava açabileceği, bu nedenle de davacı Hazinenin birincil dava sebebine ilişkin bu süreç sonlanmadan bir karar verilemeyeceği, taşınmazın 2/B madde kapsamında kaldığı” gerekçesiyle 6292 sayılı Kanun gereğince davacının davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
03/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.