Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu aleyhinde bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılmış; borçlu vekili vasıtasıyla ,ödeme emriyle birlikte senet suretinin kendisine tebliğ edilmediğini, bu nedenle ödeme emrinin iptalini talep etmiş, mahkemece, takibi yapan icra müdürlüğünün borçlunun ikamet çevresi içerisinde bulunması nedeniyle, süresinde icra dosyasına müracaat ederek bonoyu inceleyebileceğinden bahisle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
İİK.nun 168/1. maddesinde, icra müdürü senedin kambiyo senedi vasfında olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda icra takibinin dayanağı bononun onaylı örneğinin ödeme emriyle birlikte borçluya gönderilmediği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle mahkemece borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.