9. Hukuk Dairesi 2015/3392 E. , 2016/13505 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, dini ve resmi bayram ücreti, maaş alacağı, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı,iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak işveren tarafından feshedildiği ve alacaklarının ödenmediği iddiasıyla kıdem ve ihbar tazminatları,fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı,davacı işçinin iş akdinin izinsiz ve mazeretsiz olarak işyerine gelmemesi nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini davacının bayram günlerinde çalıştığı ve fazla mesai yaptığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında işçiye ödenen ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı ,davalı işyerinde manikür ve pedikürcü olarak çalışmış olup en son aylık 1100 TL ücret aldığını bildirmiştir.Mahkeme ise savunmaya değer vermek suretiyle asgari ücret üzerinden hesaplanan tazminat ve alacakları hüküm altına almıştır.Davacının yaptığı işle ilgili belgelerini 1999 yılında aldığı ve söz konusu belgenin de dosyaya sunulduğu, vasıflı bir işçi olduğu tartışmasızdır.İşyerindeki kıdemi de dikkate alındığında asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışına aykırı olup davacı tanıklarının da ücret noktasında davacıyı doğrulayan beyanlarda bulundukları anlaşıldığından, davacının iddia ettiği ücrete göre hesaplanan tazminat ve alacaklarının hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek alacakların hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.