10. Hukuk Dairesi 2015/18770 E. , 2018/1388 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamından; prim borcunun 2006/1, 4-2009/5 tarihleri arası dönemlere ait olduğu,davacının prim borcu olan şirketteki % 50 hissesini 19.12.2003 tarihli noter hisse devir senedi ile devrettiği ancak 30.06.2004 ve 21.07.2004 tarihli ortaklar kurulu kararlarında davacının şirket ortağı olarak imzasının bulunduğu ve kararların Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmış olduğu, mahkemece; "davacı noter tasdikli hisse devir senedi ile şirkette ki hisse devrinin bir başka şahısa devrettiğini iddia etmiş buna ilişkin noter belgesi sunmuşsa da bu devrin geçerlilik kazanmadığı devirden sonra devam eden süreçte davacının şirket ile ilgili alınan kararlarda şirket ortağı sıfatı ile imzasının bulunduğu ticaret sicile evraklarına göre de davacının ortak olarak gözüktüğü davacının devir tarihinden sonra şirket ile bir ilişkinin bulunmadığını kanıtlayamadığı aksine şirket ortağı olarak imzasının bulunduğu bu nedenle davacının şirket ortağı olarak prim borcundan sorumlu olduğu" gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarını oluşturan, 506 sayılı Yasa’nın 80/12. maddesinde; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu Kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkililerinin Kurum"a karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Yasa"nın 88. maddesinde de Kurum"un sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun"da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
Öte yandan, 6183 sayılı Yasa"nın 35. maddesinde de, (Değişik madde: 22.07.1998 - 4369/21. m.) limited şirket ortakları (Değişik ibare: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
Mahkemece, prim borcu olan şirkete ait ortaklar kurulu kararları celp edilmeli ayrıca davacının kanuni temsilci ve üst düzey yönetici veya yetkili olup olmadığı araştırılmalı, bağlayıcı olmamakla birlikte ceza mahkemesinden verilen düşme kararı irdelenmeli, 30.06.2004 ve 21.07.2004 tarihli ortaklar kurulu kararlarındaki imzalar davacı tarafından inkar edildiğine göre bu yönde imza incelemesi yapılmalı, kabule göre de sorumlu kabul edilirken alacağın şirketten tahsilinin mümkün olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.