11. Hukuk Dairesi 2016/3512 E. , 2017/7540 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 22/01/2015 gün ve 2012/232 - 2015/50 sayılı kararı bozan Daire"nin 25/11/2015 gün ve 2015/4493 - 2015/12595 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin ortaklarından biri olduğunu, 28.04.2007 tarihli sözleşme ile hisselerinin davalı ..."a devredileceği yönünde anlaşıldığını, ancak ..."ın sözleşme gereklerini yerine getirmemesi üzerine ikinci bir protokol düzenlendiğini, ilk sözleşmenin geçeriz hale geldiğini, ancak davalı ..."ın hisseleri iade etmediğini ileri sürerek hisse devri işleminin iptalini, bunun mümkün olmaması halinde ise zararlarının karşılanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, ...Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi"nde, davacı ..."ya ait olan 76 payın davalı ..."a devrine ilişkin 28/04/2007 tarihli işlemin iptaline, mezkur hisselerin davacıya aidiyetinin tespitine dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacının terditli taleplerinden, hisselerin davalıya devrinin iptali ile davacıya aidiyetinin tesbitine dair yerel mahkeme kararının, hisselerin davalıya geçtiği gerekçesiyle bozulmasına ilişkin bozma kararına yönelik davacı vekilinin karar düzeltme isteminin HUMK 440 maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmemesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava, Anonim Şirket hisse devir sözleşmesindeki bedelin ödenmemesi nedeniyle hisselerin aynen iadesi veya hisse devir işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Terditli taleplerden zararın tazminine gelince; Mahkemece, davalı şirkette davacıya ait 76 payın davalı ..."a devrine ilişkin 28.04.2007 tarihli işlemin iptali ile mezkur hisselerin davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmiş, kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairenin 25.11.2015 gün 2015/4493 - 12595 sayılı kararı ile "Anonim şirketin pay senedine bağlı olmayan hisselerinin devrinin, alacağın temliki hükümlerine göre yapılabileceği, bedeli ödenmediği takdirde hisseleri geri isteme hakkı açıkca saklı tutulmadığı sürece hisselerin geri alınmasının mümkün olmadığı bu nedenle hisseleri geri alma hakkını saklı tutmayan davacının talebinin kabulü ile mahkemece hisselerin davacıya aidiyetine şeklinde kurulan hükmün doğru olmadığı" gerekçesi ile bozulmakla birlikte bozma ilamına davacının terditli taleplerinden zararının tazmini ile ilgili "Ancak, davacı dava dilekçesinde terditli istemde bulunmuş, hisse devrinden kaynaklı zararlarını da talep etmiştir. Her nekadar protokolde davacı ..."nun imzası yok ise de, dosyaya davalı tarafından ibrazedilen 13 adet senedin toplam bedeli protokolde gösterilen bedel tutarı olan 80.000 TL"ye eşit olup, bu senetlerin keşidecisi ..., lehtarı ise ... olarak gösterilmiştir. Bu senetlerin tamamının davacı ... tarafından ciro edildiği gözetildiğinde, bu aşamadan sonra davacı protokolün kendisini bağlamayacağını ileri süremez. Ayrıca senet bedellerinin tamamının da ... tarafından ödendiği dikkate alındığında davalı ..."ın sözleşmedeki edimini yerine getirdiğinin kabulü gerekir. Bu nedenlerle mahkemece davanın reddine karar vermek gerekir" ibareleri de eklenmiştir.
Davacı, mahkemeden terditli talepte bulunarak hisselerinin aynen iadesi olmadığı takdirde zararının tazminini istemiş, mahkemece terditli taleplerden hisselerin davacıya iadesine karar verilmiş, terditli diğer talep hakkında bir hüküm tesis etmemiştir.
Mahkemece, terditli taleplerden, zararın tazmini ile ilgili bir hüküm kurulmamasına rağmen, temyiz incelemesinde Dairemizce bu konuda zuhulen inceleme yapılarak terditli talebe ilişkin bozma ilamında yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin yerel mahkeme kararının, hiselerin davalıya geçmiş olduğu gerekçesiyle bozulmasına ilişkin Daire kararına yönelik karar düzeltme isteminin reddi ile yerel mahkeme kararının bozma ilamında açıklanan bu gerekçe ile BOZULMASINA, bozma ilamındaki zararın tazminine ilişkin bölüme yönelik karar düzeltme isteminin KABULÜ ile bu bölümün bozma ilamından çıkarılmasına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde davacıya iadesine, 21/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.