10. Hukuk Dairesi 2017/4549 E. , 2018/1378 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, rücuan tazminat istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.
“Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, Mahkemece, davanın bozma ilamına uyarak hak sahipleri yönünden 506 sayılı Yasanın 26. maddesine göre ilk peşin sermaye degerli gelirlerin tespit edilerek verilen hüküm isabetliyse de, ilk kararın davalı .... tarafından temyiz edilmemiş olması nedeniyle, davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine riayet edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle; ilamın hüküm kısmının silinerek yerine;
"Davanın Kabulü ile; Kurum alacağı olan 44.258,71 TL"nin; 12.674,76 TL"sinin gelirlerin onay, masraf ve ödemelerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 31.583,95 TL"sinin gelirlerin onay, masraf ve ödemelerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...."tan alınarak davacı Kuruma verilmesine, yapılan ödemelerin infaz aşamasında gözetilmesine,
Alınması gereken 3.023,31 TL"nin, 865,81 TL nispi karar ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, bakiye 2.157,50 TL"sinin davalı ...."tan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan toplam 1.138,10 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul miktarı nazara alınarak hesaplanan 356,34 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davalı ...."tan alınarak davacı Kuruma verilmesine, davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine;
Davalı Sedaş tarafından yatırılan gider avansından kullanılan toplam 150,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul miktarı nazara alınarak hesaplanan 103,03 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı Sedaş"a verilmesine; bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına, davalılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davalılara iadesine;
Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarı 5.311,04 TL"nin, 1.980,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 3.331,04 TL"sinin davalı ...."tan alınarak davacı Kuruma verilmesine,
Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarı red edilen kısım üzerinden 3.336,76 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılardan Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. ve As Beton İnşaat Taah. San. ve Tic. A.Ş."ye müştereken ve müteselsilen verilmesine," sözcük ve rakamlarının yazılarak ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.