16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7897 Karar No: 2017/3889 Karar Tarihi: 01.06.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/7897 Esas 2017/3889 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/7897 E. , 2017/3889 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 151 ada 22 parsel sayılı 6.367,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... kızı ... ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... tapu kaydı ve irsen intikale dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 155 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacı ...’in verilen kesin süre içerisinde keşif avansını yatırmadığı, bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı ve davanın mevcut delillerle de ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç hatalı olmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesinin ispat külfeti kendisine düşen taraf aleyhine uygulanabilmesi için dosyanın keşfe hazır hale getirilmesinden sonra keşifle ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, taraf tanıkları, uzman bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masraflar kalemler halinde gösterilip bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiye için yine uygun bir sürenin bulunmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda; mahkemece, davacının hazır olmadığı 20.05.2014 tarihli celsede keşif ara kararı kurularak 26.06.2014 tarihinde keşif yapılması kararlaştırılmıştır. Davacıya keşif avansını yatırması için ihtarlı tebligatın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre tanınmış olup ihtarlı tebligat 03.06.2014 tarihinde davacının eşine tebliğ edilmiştir. Davacıya, ihtaratın tebliğ tarihi olan 03.06.2014 tarihinden itibaren keşif avansını yatırması için 2 haftalık kesin süre tanındığı gözetildiğinde davacının keşif avansını 17.06.2014 tarihine kadar yatırması mümkündür. Bu durumda keşif avansının yatırılmasının son günü ile keşif günü arasında bilirkişi adayları, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiye için uygun bir sürenin bulunduğundan söz edilemez. Keşfe dair arar karar bu nedenle yasaya uygun bulunmamaktadır. Yasada öngörülen şekle uygun olmayan bir ara kararına dayanılarak keşif deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilemez. Yapılamayacağı önceden belli olan keşif için taraflara külfet yüklenmesi isabetsiz olup, davacı ...’in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.