1. Hukuk Dairesi 2015/808 E. , 2015/5014 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇEŞME SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/05/2014
NUMARASI : 2013/158-2014/205
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulü ile baba adlarının ve soyadlarının tapuya kayıt ve tesciline ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, 567 ada, 40 parsel, 526 ada, 46 parsel, 128 ada, 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında, murisleri Gülsüm ile Fatma"nın baba adlarının ve soyadlarının yazılmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarındaki eksikliğin giderilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 567 ada, 40 parsel, 526 ada, 46 parsel, 128 ada, 11 parsel sayılı taşınmazlarda malikleri ".... TC nolu H....K..."nun annesi Mümin Karısı G... K... ile İ... İli, Ç...İlçesi, S... Mahallesi, Cilt No:..., Hane No:..."de nüfusa kayıtlı Hasan ve A... D..."dan olma, 01/07/1882 D.lu, ... T.C. Nolu F... K..."nun baba adlarının ve soyadlarının tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, Mahkemece, yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, dava konusu 567 ada, 40 parsel, 526 ada, 46 parsel, 128 ada, 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları ile nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanarak, davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin buna ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ne var ki; tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen Gülsüm"ün nüfus kaydına ulaşılamadığının Çeşme Nüfus Müdürlüğünün 22.07.2013 Tarihli yazısıyla bildirildiği görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, davacının, murisi ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespitini istemekte hukuki yararı olduğu açıktır.
Bu durumda, gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak tapu kayıt maliki ile davacının murisinin aynı şahıs olduğu yönünde tam bir kanaat oluştuğu taktirde "Çoğun içerisinde az da vardır." kuralı gereğince dava tespit davası olarak değerlendirilerek aynı şahıs olduklarının tespitine karar verilmelidir.
Hâl böyle olunca; davacının miras bırakanı Gülsüm ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazı açıklanan yöne ilişkin olarak yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.