Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13657 Esas 2016/478 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13657
Karar No: 2016/478
Karar Tarihi: 18.01.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13657 Esas 2016/478 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/13657 E.  ,  2016/478 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.05.2010 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi ve tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ......... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, komşuluk hukukuna aykırılıklığın giderilmesi ve tazminat istemine ilişkindir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak davacının davasının kabulüne, dava konusu ...... ..... Otogarı (..... Otogarı) Zemin Kat, No:.... de bulunan ve davacı şirkete ait iş yerinde, uzman bilirkişiler tarafından hazırlanan 05/04/2012 tarihli heyet raporunda ayrıntısı belirtilen sıkıntı ve eksiklerin davalı şirketlerden İstanbul.............. ile ..... tarafından ayrı ayrı eksiklerinin giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ................. vekili temyiz etmiştir.
    1-Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen kararının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Dairemizin bozma kararında; komşuluk hukukuna aykırılık teşkil eden davranışın bilirkişi raporu doğrultusunda zararın ne şekilde giderilmesi gerektiğine ilişkin olarak ve davalılar ..... ile......."nin yükümlülüklerinin infazda tereddüde meydan vermeyecek şekilde ayrı ayrı belirlenerek eda hükmü kurulması yerine, davacının servis ofisi ve depo niteliğindeki işyerinde meydana gelen zararın sorumlularının tespitine ilişkin tespit hükmü kurulması doğru görülmediği belirtilmiştir.
    Ancak, mahkemece Dairemizin bozma kararında açıkça ifade edildiği halde hüküm sonucunda davalılar ..... ile............"nin yükümlülükleri ayrı ayrı açıklanıp eda hükmü kurulması gerekirken 05.04.2012 tarihli bilirkişi raporuna atıf yapılması, HMK"nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    2- Diğer taraftan, hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, "tazminat konusunda verilen karar Yargıtayca onanmış ve kesinleşmiş olduğundan, yeniden hüküm kurulmasına gerek olmadığına" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.