Taraflar arasındaki “prime esas ücretin tesbiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.05.2006 gün ve 902-122 sayılı kararın incelenmesi davalı SSK vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 19.10.2006 gün ve 9031-13264 sayılı ilamı ile; ("...Dava, davacılara ait işyerinde davalının 1.10.1996-31.3.1998 döneminde asgari ücretle, 1.10.2000-12.3.2001 tarihleri arasında ise, aylık net 100.000.000 TL ücretle çalıştığının tespiti istemine dair olup; mahkemece, davaya konu her iki dönemde de asgari ücretle çalışıldığının tespitine karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında, sigortalının işçilik haklarına dair açtığı davanın (Ankara 6.İş Mahkemesi, 2001/448-2005/53) temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Böylece davaya konu dönemlerdeki ücretlerin irdelendiği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, birinci dönem sonunda davacının ücretinin asgari ücretin üç katı olduğu, iş akdinin sona erdiği ikinci dönemin sonunda ise, belirlenen rakama göre asgari ücret kadar bulunduğu yargı kararı ile belirlenmiştir. Bu durumda, mahkemenin ikinci döneme dair kabulü yerinde ise de; davalının davacılar yanında 1.10.1996-31.3.1998 döneminin sonunda 506 sayılı Yasanın 78. maddesinde düzenlenen günlük kazancın üst sınırı da gözetilmek kaydıyla asgari ücretin üç katı tutarı karşılığı çalıştığının kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Sosyal Sigortalar Kurumu vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı SSK vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davalı sigortalı tarafından açılıp kesinleşen hizmet tesbiti davasında çalışma süreleri belirlenmesine karşın prime esas kazanç tutarları saptanmamıştır. Tesbitine karar verilen hizmet sürelerine ilişkin sigorta primlerinin azami kazanç üzerinden tahsil edilmek istenmesi üzerine eldeki dava açılmıştır. Yerel mahkemece, davalı sigortalının asgari ücret üzerinden kazanç elde ettiğine dair kararı, Özel Dairece, yukarıda yazılı gerekçelerle bozulmuş, yerel mahkemece önceki hükümde direnilmiştir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 78.maddesinde prime esas kazancın alt ve üst sınırlarının nasıl belirleneceği hüküm altına alınmış olup, alınacak primlerin hesabında sigortalının günlük kazancının bilinmesi önem taşımaktadır.
Günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır.
İşçilik alacaklarının tahsiline yönelik, temyiz edilmeksizin kesinleşen diğer bir davada ise; hükme esas alınan bilirkişi raporu kazanç tesbitini içermesine karşın, sigortalının davaya konu beyanları, dosyadaki diğer bilgiler ve bilirkişi raporunun ücret tesbitine esas aldığı tanık ifadeleri dikkate alındığında, yapılan tesbitin maddi yanılgı ürünü olduğu anlaşılmaktadır.
Belirlenen bu durum karşısında; uyuşmazlığa konu askerlik öncesi dönemde davalı sigortalının kazanç tutarının belirlenebilmesi için davalı sigortalı isticvap olunmalı, gerektiğinde, askerlik öncesi dönemdeki çalışma statüsü de belirtilerek, emsal ücretin meslek kuruluşundan sorularak, dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgeler ile birlikte yapılacak değerlendirme sonucunda karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen maddi ve yasal olgular gözetilerek yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda karar vermek gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı SSK. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.04.2008 gününde oyçokluğuyla karar verildi.