Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2084
Karar No: 2011/3857

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/2084 Esas 2011/3857 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2011/2084 E.  ,  2011/3857 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 12/11/2009
    NUMARASI : 2008/1019-2009/1206

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı G.Ç.tarafından, Erdemli İcra Müdürlüğünde çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, G.Ç.’in 22/11/2007 tarihinde takip alacağını H. Ç.’e temlik ettiği, alacağın temlik edildiği hususunun bildirilmesi amacıyla borçluya muhtıra gönderildiği, ancak, muhtırada, temlik alacaklısının H.Ç.yerine sehven H. Ç. olarak yazıldığı, borçlu İ.H. E.’in Erdemli İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmesi üzerine Erdemli İcra Mahkemesinin 22/07/2008 tarih ve 2008/3 E.-59 K.sayılı kararı ile Adana İcra Müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verildiği, alacaklı vekilince HUMK.nun 193.maddesi gereğince, takip dosyasının süresinde yetkili Adana İcra Müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiği, Adana 11.İcra Müdürlüğünün 2008/5521 E.sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin borçlu İsmail Hakkı Eren’e 27/10/2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekil aracılığıyla süresinde, H.Ç.’in yetkili hamil olmadığı, alacağın zamanaşımına uğradığı ve borcu bulunmadığından bahisle takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, H. Ç.in yetkili hamil olmaması ve G.Ç.yönünden ise, itiraz edenin borcunun bulunmadığı ve borcunun ispatlanamadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    1-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Kambiyo senetleri ile ilgili hak sahipliğini ispat külfeti hakkındaki TTK.nun 598 ve 702.maddelerinde “….senedi elinde bulunduranın kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salahiyetli hamil sayılacağı….”öngörülmüştür. Anılan maddeler tedavülü sona ermiş senetler hakkında uygulanmaz. Tedavülün sona ermesinden sonraki ciroların alacağın temliki hükümlerini doğuracağı aynı kanunun 602 ve 705.maddelerinde ayrıca düzenlenmiştir. Tedavülü sona erip, ibraz edilen ve muhtelif cirolar görmüş senetlerde cirantalar atlanmak suretiyle müracaat borçlularına başvurularak senet bedelinin tahsili ile ona iadesi mümkündür. Bu halde, senet üzerinde ayrıca yeniden geriye dönüş cirosunun bulunması gerekmez. Ciro silsilesi içerisinde imzası olan ve senet elinde bulunan müracaat borçlusu yetkili hamil olduğundan takip hakkı mevcuttur. Ancak, vadesi veya ibraz günü henüz gelmemiş, başka bir anlatımla, ciro olanağı mevcut senetlerde cirantalar atlanmış ise bu takdirde bu kişi yetkili hamil sayılmaz.Açıklanan durum karşısında, somut olayda, takip dayanağı çekin yasal süresinde bankaya ibraz edilmesi nedeniyle takibin, ciro silsilesinde yer alan ve yetkili hamil olan, ciranta G. Ç. tarafından, kendisinden önceki müracaat borçlusu (itiraz eden ciranta) ve keşideci hakkında yapılmasına yasal engel bulunmamaktadır. Dolayısıyla, dosya alacağını, yetkili hamil olan G. Ç.’ten temellük eden H. Ç., temlik edenin külli halefi olup, onun tüm yasal haklarına sahip olacağından yetkili hamil durumundadır.
    O halde, mahkemece, temliken alacaklının H.Ç.iken sehven H.Ç.yazıldığının ve itirazın H. Ç.e yöneltildiğinin kabulü ile, yukarıda açıklandığı üzere yetkili hamil durumunda olması nedeniyle borçlunun bu yöndeki şikayetinin ve alacağını temlik etmekle takipte taraf sıfatı kalmayan G. Ç. yönünden ise itirazın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi  gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
    Kabule göre de;
    İİK.nun 169/a.maddesine göre, icra mahkemesi, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde, borçlunun itirazını kabul eder. Burada, ispat külfeti alacaklıda değil, borçlu olmadığını iddia eden borçludadır. Mahkemece, İİK.nun 169/a maddesi hükmüne aykırı şekilde, itiraz edenin borcunun bulunduğu ispat edilemediğinden takibin iptaline karar verilmesi de doğru değildir.
    2- Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Borçlu vekilinin, başvuru dilekçesinde, zaman aşımı itirazında da bulunduğu ve ayrıca tazminata hükmedilmesini de talep ettiği halde, mahkemece, bu hususlarda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle alacaklı yararına, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle borçlu yararına İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi