16. Hukuk Dairesi 2015/7880 E. , 2017/3885 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay"a gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın, kadastro çalışması sırasında 107 ada ..., 110 ada ... ve 113 ada ... parsel numarası verilen taşınmazların dışında ve yol olarak tespit harici bırakılan alanda kaldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve verilen sonuç hatalı olmuştur. Kadastro mahkemelerinin görevi, çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenmesiyle başlar kadastro sırasında, hakkında kadastro tutanağı tanzim edilmeyen diğer bir anlatımla tespit harici bırakılan taşınmazlar hakkında kadastro mahkemeleri görevli değildir. Bunun için öncelikle genel mahkemede davalı konumda olan taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlenip düzenlenmediğinin kesin olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda; davanın, kadastro mahkemesine aktarılmasından sonra mahallinde keşif yapılmış, keşfe katılan fen bilirkişisi ... ...’nın 30.09.2014 havale tarihli raporunda; "dava konusu 107 ada ..., 110 ada ... ve 113 ada ... parseller gezildi görüldü, dava konusu parsellerin keşfi yapılan taşınmazlar olduğu tespit edildi" açıklamasına yer verilmiştir. Söz konusu taşınmazlara ait dosyaya getirtilen kadastro tutanaklarından, davacı ve müşterekleri adına tespit edildikleri ve malik hanelerinin açık olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, keşfe katılan fen bilirkişisinden dava konusunun kesin olarak bildirilmesi için ek rapor istenilmesi üzerine, fen bilirkişisi 02.....2014 havale tarihli krokisiz ek raporunda; dava konusunun, 107 ada ..., 110 ada ... ve 113 ada ... parsellerin sınırında yol olarak tespit harici bırakılan bölüm olduğunu bildirmiştir. Mahkemece bu ek rapora dayanılarak hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan söz konusu ek rapor, dava konusu taşınmazın kroki üzerinde gösterilmemesi ve bu nedenle kadastro sırasında tespit gören ya da tespit harici bırakılan taşınmaz olup olmadığının denetlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle yetersizdir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmez. O halde; mahallinde yeniden teknik bilirkişiler, davanın tarafları, mahalli bilirkişi ve tanıklar hazır olduğu halde keşif yapılmalı, aktarılan davanın kapsamı dava dilekçesi ve dosyadaki diğer bilgiler gözetilerek duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, dava konusu olan taşınmaz ve taşınmaz bölümleri fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde gösterilerek, tespit harici yerlerden olup olmadığı saptanmalı, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
01.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.