Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/7187
Karar No: 2010/2856
Karar Tarihi: 31.05.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/7187 Esas 2010/2856 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/7187 E.  ,  2010/2856 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21.10.2009 gün ve 234/492 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, miras yoluyla intikal, taksim ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle vekil edeninin kardeşi olan davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 104 ada 169 parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, dava konusu taşınmazın vekil edeni ile davacının ortak miras bırakanı ...dan kaldığını, taksim yapılmadığını ve tüm mirasçıların hak ve paylarının bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı İbrahim"den kaldığı, davacı tarafından taksim yoluyla taşınmazın kendisine kaldığı hususunun kanıtlanamadığı ve davacı taraf taşınmazın tamamını istediğinden taleple bağlılık kuralı gereğince davacının davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve özellikle, mahallinde 04.06.2009 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişiler ve davacının tanıkları; dava konusu taşınmazın 1950 yılından beri tarafların babası ve miras bırakanı İbrahim tarafından ölene kadar tarım arazisi olarak ekilip biçildiğini, İbrahim"in ölmeden çocukları arasında mallarını taksim etmediği gibi, öldükten sonra da mirasçılarının taksim yapmadıklarını, murisin 1979 yılında öldüğünü, miras bırakanın ölümünden sonra davacı oğlunun bu yerde tasarruf ettiğini, davacının haricinde kök murisin altı adet daha mirascısı olduğunu açıklamışlardır.
    HUMK. nun 76. maddesi uyarınca davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve kanun maddelerini bulmak ise hakime aittir.
    TMK.nun 701. maddesinde “ Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti" olarak tanımlanan elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp,hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olarak terekenin tamamını kapsar. TMK.nun 701 ve 702. maddeleri uyarınca ortakların belirlenmiş paylarının bulunmaması, her birinin hakkının ortaklığa giren malların tamamına yaygın olması ve topluluk devam ettiği sürece tasarrufî işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gereğinin sonucu olarak dava açmanın da tasarrufî bir işlem olması nedeniyle bir kısım mirasçıların elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi yoktur. Ancak, bu kurallar davalı tapu malikinin mirasçı olmadığı durumlarda geçerli olup, mirasçıların kendi aralarında açtığı davalarda oybirliği aranmayıp, diğer mirasçıların TMK.nun 640. maddesine göre davaya dahillerine gerek yoktur. Her bir mirasçı kendi payı oranında iptal ve tescil isteğinde bulunabilir. Bu husus, TMK. nun 702. maddesinde açıklanan ilkenin istisnasını oluşturmaktadır.
    TMK.nun 6. maddesine göre herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Dava konusu taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı İbrahim"den kaldığında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Miras bırakandan kalan taşınmazın terekeye aidiyeti asıl olduğundan bunun aksini iddia eden davacı, somut olayda, bu iddiasını, yani taksimi kanıtlayamamıştır. Ancak; davacının İbrahim mirasçısı olarak taşınmaz üzerinde miras payı oranında hakkı bulunmaktadır. HUMK.nun 77. maddesinde öngörülen dava ekonomisi ve davaların en kısa ve seri şekilde sonuçlandırılması gözönünde tutularak ve “çoğun içinde azı da vardır” kuralı gözönünde bulundurularak; taşınmazın muristen intikalen kaldığı ve taksimin yapılmadığı belirlendiğine göre, davanın davacı bakımından miras payı oranında iptal ve tescil davası olduğu kabul edilerek, davacıdan mirasçılık belgesi istenmesi ve davacının mirasçılık belgesinde yazılı bulunan miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekir. Bu nedenle de, HUMK.nun 74 ve 75. maddelerine aykırı bir durumun söz konusu olmayacağı hususu gözden kaçırılarak davacının miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, değişik düşünce ve gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 7,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 31.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi