14. Hukuk Dairesi 2015/13591 E. , 2016/472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.06.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı .................... Vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, TMK"nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, 259 ada 3 parsel sayılı taşınmazı lehine geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Mahkemece, davalı 259 ada 1 sayılı parsel ile 2299 sayılı parsel arasında bulunan orman arazisi üzerinde paftasında işaretli yol bulunmadığından ve orman arazisi üzerinden geçit kurulamayacağından davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 14.11.2011 tarihli ve 2011/11272 Esas, 2011/13537 Karar sayılı ilamıyla; paftasında yapılan incelemeye göre, geçit ihtiyacı bulunan davacı taşınmazına komşu 259 ada 1 sayılı parselin kuzeyinden geçen yola bağlanarak, bu yol ve birbirlerine sınırı olan parseller takip edilmek suretiyle geçit kurulup kurulamayacağı hususu araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkemece, uzman bilirkişiler eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak yukarıda açıklandığı şekilde alternatif araştırması yapılması, ilgili parsel malikleri yönünden taraf teşkili sağlandıktan sonra yöntemine uygun olarak geçit kurulması gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Yeniden yapılan yargılamada bozma ilamına uyulmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili ve .................... vekili temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Geçit tesisi davalarında uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazların bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yine, kurulacak geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmeli ve hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Ayrıca, kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Somut olayda; aleyhine geçit tesis edilen Hazineye ait 259 ada 1 parsel sayılı taşınmazı ortadan ikiye bölerek ekonomik değerini düşürecek şekilde karar verilmesi, keşif tarihi ile hüküm tarihi arasında geçen zaman taşınmazın değerinde azalma meydana geleceğinden, hüküm tarihine yakın tarihte bedel tespiti yapılması gerektiği gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı şirkete iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.