14. Ceza Dairesi 2016/9621 E. , 2016/8131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanık ...), çocuğun basit cinsel istismarı (iki kez) (sanık ...)
HÜKÜM : Sanık ..."ın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, sanık ..."in ise atılı suçlardan mahkûmiyetlerine
İlk derece mahkemesince verilip kısmen re"sen de temyize tabi hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının her aşamada kamu davalarına katılma ve hükümleri temyiz etme hakkının bulunduğu, bakanlık vekili tarafından sunulan katılma ve temyiz istemli dilekçede de açıkça katılma iradesinin ortaya konulduğu anlaşılmakla, 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi de gözetilerek 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının katılan ve Av. ..."in ise katılan bakanlık vekili sıfatıyla davaya katılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında mağdure..."a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ... müdafii ile katılan bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve sanık ... hakkında mağdure ..."a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesine gelince;
Mağdure..."un 27.07.2015 tarihli kolluk beyanında, eniştesi olan sanığın evine gittiğinde geceleyin sanık ve kızı ..."la birlikte yattıklarını, sabahleyin ..."un, annesinin yanına gitmek için yanlarından ayrılmasının ardından sanığın, cinsel organına dokunduğunu ve okşadığını hissettiğini, karşı koymaya çalışmasına rağmen sanığın eylemlerine devam etmesi üzerine artık dayanamayarak bağırdığını, üç gün sonra yine aynı şekilde yattıklarını ve sanığın yine aynı eylemleri tekrarladığını ifade ettiği, mağdurenin annesi..."ın da kolluğa müracaatlarından iki ay kadar önce ortanca kızının, mağdurenin başından geçen olayları kendisine anlattığını ifade ettiği anlaşılmakla, sanığın kızı ... ile eşi ..."ün ve müşteki ..."ın beyanlarında bahsettiği ortanca kızının açık kimlik bilgileri tespit edilerek tanık olarak dinlenmelerinden sonra toplanacak delillere göre sanık ..."in hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdure beyanları, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın, cebir veya tehdit kullanarak çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği sabit olmadığı halde yazılı şekilde 5237 sayılı TCK"nın 103/4. maddesi uyarınca cezada arttırım yapılarak fazla tayini,
Cinsel istismar eylemlerini organ sokmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında bu suçtan hüküm kurulurken uygulamaya 5237 sayılı TCK"nın 103/2. maddesi yerine TCK"nın 103/1. maddesinden başlanılması suretiyle kademeli uygulama yapılması,
Sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanmasından önce belirlenen ceza üzerinden, aynı Kanunun 43/1. maddesine göre 1/4 oranında arttırım yapıldığında bulunacak arttırım miktarının 103/6. maddenin tatbiki ile belirlenen cezaya eklenmesi gerekirken, yazılı şekilde 43/1. maddenin 103/6. madde ile belirlenen ceza üzerinden uygulanması sonucunda fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafii ile katılan bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen re"sen de temyize tabî hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.