Taraflar arasındaki “Boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 7.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 02.12.2005 gün ve 2004/32 E.,2005/1489 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 19.06.2006 gün ve 3647-9753 sayılı ilamı ile; (...Davacı tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra tarafların düğün yapıp evlilik birliğini devam ettirdikleri anlaşılmaktadır. *Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava boşanma istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında uzun zamandır şiddetli geçimsizlik bulunduğunu, ruhen ve fikren anlaşamadıklarını, karşılıklı sevgi ve saygılarının kalmadığını, davalının engellemesi nedeniyle aralarında cinsel ilişki kurulamadığını, davalının kendisine hakaret ettiğini ve evi terk ettiğini, evliliği yürütmelerine imkan kalmadığını ileri sürerek boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının daha ilk günden maddi ve manevi baskı yaptığını, ailesinin ve komşularının yanında kendisine hakaret ettiğini, ortak konutu davacının terk ettiğini cinsel ilişkinin davacının kusuru nedeniyle kurulamadığını belirterek davanın reddini istemiş, yargılama sırasında maddi-manevi tazminat ve nafaka bağlanması halinde davayı kabul edeceğini cevaben bildirmiştir.
Yerel Mahkeme, evlilik birliğinin çekilmez bir hal aldığı gerekçesi ile tarafların boşanmalarına davalının maddi-manevi tazminat ve yoksulluk talebinin reddine karar vermiş, davalının temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıdaki gerekçe ile bozulmuş, yerel mahkeme davalının olayda daha fazla kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile kararında direnmiştir.
Yerel Mahkeme kararında her ne kadar Ağustos ayında davalının annesi ile birlikte davacıyı dövmesini ve bu nedenle alınan 27.08.2003 tarihli raporu şiddetli geçimsizlik nedeni olarak kabul etmiş ise de; taraflar bu olaydan sonra 27.11.2003 tarihinde düğün yaptıklarından bu tarihten önceki olayların affedilmiş olduğunu kabul etmek gerekir.
O halde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını söyleyebilmek için tarafların fiilen bir araya geldiği düğünden sonraki döneme bakılmalıdır.
Davacı tanıklarından Birgen Kırca ifadesinde tarafların evlenmelerinden bir ay sonra gerçekleşen olaylardan bahsetmiş ise de; tanık beyanından anlatılan olayın nikahtan sonra ancak düğünden önceki bir tarihte mi ? yoksa düğünden sonra mı ? olduğu anlaşılamamaktadır. Bu durumda Birgen Kırca’nın yeniden dinlenerek tanıklık ettiği olayların hangi tarihte gerçekleştiğinin sorulması ve buna göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca dosya kapsamından taraflar arasında cinsel birlikteliğin gerçekleşmemiş olduğu anlaşılmakla birlikte, hangi nedenle gerçekleşmediği anlaşılamamaktadır. O halde bu durumun da gerekirse tarafların hastaneye sevki ile uzman bilirkişiden rapor alınarak aydınlatılması gerekir.
Bu nedenle, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 02.04.2008 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.