1. Hukuk Dairesi 2015/4518 E. , 2015/4998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2012/256-2013/332
Taraflar arasında görülen gaiplik, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, 5737 sayılı Yasanın 17. maddesine dayalı olarak açılan gaiplik kararı verilmek suretiyle tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, Ü... ilçesi ... ada 70 parsel sayılı M.... A...vni E....Vakfı"ndan icareli olan ahşap ev vasıflı taşınmazın kayıt maliki "Ali kızı Fatma" ve "Mehmet oğlu M... S....i""nin tespit edilememesi nedeniyle Hazinenin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla davalının kayyım olarak atandığını ileri sürerek kayıt maliklerinin gaipliğine ve 5737 sayılı Yasanın 17.maddesi uyarınca taşınmazın tapusunun iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, vakfiyenin araştırılması ve kayıt malikinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, vakıf şerhinin tek başına taşınmazın vakfa döneceği sonucunu doğurmayacağını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddiaların ispatlandığı gerekçesi ile kayıt maliki "Ali kızı Fatma" ve "Mehmet oğlu M... S...""nin gaipliğine ve taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu ... ada 70 parsel sayılı taşınmazın ¾ payının "Ali kızı Fatma" , ¼ payının ölü "Mehmet oğlu M... S..." adına 29.09.1950 tarihinde kadastro ile tescil edildiği, adı geçenlere Üsküdar 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.06.2004 tarih 2004/392-340 E.K. sayılı ilamı ile İ.. D..nın 3561 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca kayyım tayin edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 5737 Sayılı Yasanın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için mukataalı ya da icareteynli olup olmadığı, kayıt maliklerinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerektiğinde kuşku yoktur.
Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki, çekişme konusu taşınmazın tespit ve tesciline esas dayanak belgeler getirtilmediği gibi kayıt malikleri "Ali kızı Fatma" ve "Mehmet oğlu M...S...""nin mirasçılarının bulunup bulunmadığı Nüfus Müdürlüğünden araştırılmamış, ayrıca "M...A...E... V...""nın niteliği ve taşınmazın icareteynli veya mukataalı taşınmazlardan olup olmadığı tespit edilmemiştir.
Hal böyle olunca, kadastro tespitine dayanak tüm belgelerin eksiksiz temini, getirtilecek ve dosyada mevcut belgelerdeki verilerden yararlanmak suretiyle adı geçenlerin nüfus kayıtlarının ve mirasçıları bulunup bulunmadığının Nüfus Müdürlüğünden sorulması, vakfın icareteynli ya da mukataalı olup olmadığının Vakıflar idaresinden sorulması,vakfın niteliğinin ve taşınmazın icareteynli ya da mukataalı vakıf taşınmazlarından olup olmadığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.