Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/23383 Esas 2011/3807 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Mahkemenin karar başlığında davacı olarak R. Ş.K. yazılmış ise de; gerçekte itiraz edenin M.İ. olduğu, ancak bu yanlış yazılımın mahallinde her zaman düzeltilmesi mümkün bulunduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
İcra müdürlüğünce, takibe konu  senetlerden kaynaklanan alacağa, vade tarihinden tahsil tarihine kadar  avans faiz oranları üzerinden  re"sen  faiz hesaplaması yapılmasının  tabii bulunması sebebiyle   borçlu vekilinin sair temyiz itirazları  yerinde değil ise de;     
İİK"nun 169/a-6. maddesinde; borçlunun itirazı üzerine takip muvakkaten durdurulmuş ise, itirazın reddi halinde diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın %40"ından aşağı olmamak üzere borçlunun tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda borçlunun itirazı üzerine takip durmadığından borçlunun tazminata mahkum edilmesi doğru olmayıp hükmün anılan nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının  kısmen kabulü ile Milas İcra Hukuk Mahkemesi"nin 07.07.2010 tarih ve 2010/ 95-210 sayılı ilamının hüküm bölümünün 2.cümlesindeki "... davacı borçlunun asıl alacağın %40 oranında  icra inkar tazminatına  mahkum  edilmesine ...." bölümünün karar metninden çıkartılmasına, kararın  düzeltilen bu şekliyle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.