15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2013 Karar No: 2019/2771 Karar Tarihi: 25.03.2019
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/2013 Esas 2019/2771 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/2013 E. , 2019/2771 K.
"İçtihat Metni"
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09.08.2018 tarih ve 2016/48503-33855 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bursa 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27.10.2016 tarih ve 2016/3651 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.02.2019 gün ve 94660652-105-16-377-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.02.2019 gün ve 2019/16212 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, Somut olayda, müşteki vekilinin, şüphelinin müvekkili ile ortak oldukları şirkette 01.01.2005-03.04.2012 tarihleri arasında şirket müdürü olduğunu, şirket paralarını usulsüz şekilde harcadığını belirterek şikâyetçi olması üzerine, müştekinin iddialarının araştırılması, bu konudaki bilgi ve belgelerin temini ile şüphelinin müşteki şirkete vermiş olduğu zararın uzman bilirkişi marifetiyle tespit ettirilmesi ve şüphelinin savunmasının alınması sonrasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/2. maddesi kapsamında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu kapsamında hukukî durumunun takdir ve tayini gerekirken, hiçbir soruşturma işlemi yapılmadan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilmeden, anılan karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Şüphelinin ifadesi alınıp göstereceği deliller toplanılmadan ve şikâyetçinin iddiaları doğrultusunda şirkete ait ticari defter ve belgeler temin edilip, herhangi bir usulsüzlük yapılıp yapılmadığı ve şirket zararının bulunup bulunmadığı hususlarında bilirkişi raporu aldırılmadan eksik incelemeyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, Bursa 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27.10.2016 tarih ve 2016/3651 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 25.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.