Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; abone olan davalının faturayı ödemediğini, icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz nedeni ile durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece kısa kararda; 1-Davanın kısmen kabulü ile davalının Karaman 4.İcra Müdürlüğünün 2011/5592 Esas sayılı takip dosyasına 8.551,35 TL asıl alacak yönünden itirazının iptaline, -Davanın 429,55 TL asıl alacak, 500,17 TL gecikme zammı, 90,03 TL gecikme zammı KDV" si yönünden reddine, 2- Yasal koşulları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine, Gerekçeli kararda ise; 1-Davanın kısmen kabulü ile davalının Karaman 4.İcra Müdürlüğünün 2011/5592 Esas sayılı takip dosyasına 8.551,35 TL asıl alacak yönünden itirazının iptaline, -Davanın 429,55 TL asıl alacak, 500,17 TL gecikme zammı, 90,03 TL gecikme zammı KDV"si yönünden reddine karar verilmiştir. Kısa kararda davacı yanın talep ettiği icra inkar tazminatının reddine karar verildiği halde, gerekçeli kararda bu talep hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunmaktadır. 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır. Anılan içtihadı birleştirme kararı gereğince, kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya münderecatına göre mahkemece bu hususlar gözönünde tutularak vicdani kanaate göre karar verilmelidir. Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.