
Esas No: 2016/3098
Karar No: 2016/8122
Karar Tarihi: 29.11.2016
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/3098 Esas 2016/8122 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi ve sanıklar.... müdafilerince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 23.11.2016 Çarşamba saat 09:30"a duruşma günü tayin olunarak adları geçen sanıklar müdafilerine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnamelere dayanarak sanık ... adına gelen Av. ..., sanık ... adına gelen Av. ... ve sanık ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanıklar ..., ... ve ... haklarında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanıklar müdafileri temyiz layihalarını açıklayarak savunmalarda bulunup müvekkilleri haklarındaki hükümlerin BOZULMASINI istediler.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.Son sözleri sorulan sanıklar müdafileri savunmalarına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 07.12.2016 Çarşamba günü saat 09:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanıkların aşamalardaki savunmalarında atılı suçlamaları kabul etmedikleri, 17.06.2011 tarihli kolluk beyanında sanık ... dışındaki sanıklarla ilgili herhangi bir iddiada bulunmayan mağdurun, üç gün sonra yine kollukta alınan beyanında sanık ..."in eylemine ilişkin beyanlarının yanısıra sanıklar...ve ..."a yönelik iddialarda da bulunduğu, olay öncesinde sanıkları tanıdığından, yalnızca sanıkların yer alması nedeniyle Polis ve Vazife Salahiyet Kanununun ek 6. maddesine aykırı nitelikte olan 21.06.2011 tarihli teşhis tutanağının sanıklar aleyhine delil oluşturmayacağı, ayrıca Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 28.09.2012 tarihli raporunda, mağdurun ifadelerine ana hatları ile ve diğer delillerle desteklendiği taktirde itibar edilebileceğinin belirtildiği ve dosya kapsamında mağdurun sanıklarla ilgili beyanlarını destekleyen her hangi bir delilin de bulunmadığı gözetildiğinde, sanıkların cezalandırılmalarına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek müsnet suçlardan beraatlerine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ile sanıklar ....ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
29.11.2016 tarihinde verilen işbu karar 07.12.2016 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından .... hazır olduğu halde sanık müdafilerinin gıyabında tefhim olundu.