"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "menfi tespit-alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; [Konya Birinci Asliye Hukuk Mahkemesince davanın krsmen kabulüne dair verilen 01-03-2006 gün ve 133-76 sayılı kararın İncelenmesi davalı-karsı davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Ordokuzuncu Hukuk Dairesi"nİn 15.O6.2O06 gün ve 3382-6621 sayılı ilamı İle; (,..Asıl davada kasideci H.Recep 130.000.000,000 TL"lık çekle borçlu olmadığının tespitini İstemiş, birlesen davada ise davacı H.Ahmet 130,000.000,000 TLlik çekten doğan aiacağın tahsilini talep etmiştir.
Yerel mahkemenin 26.03,2003 tarihli kararı Dairemizin 2003/8353 Bas, 2004/1871 Karar sayılı ilamı İle bozulmuştur. Bozmadan sonra dosya çekteki tahrifatın yapıldığı zamanın ve tahrifatın çekin bankaya ibrazından Önce mi yoksa sonra mı yapıldığı konusunda rapor alınması için Adli Tıp Kurumu"na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu 30,06,2005 tarihli raporunda tahrifatın bankaya ibrazdan önce yapılıp yapılmadığının teknik olarak mümkün olmadığı yolunda görüş belirtmiştir
Mahkemece keşide tarîhi çini mürekkep ile kapatılan çekin iptal edilmiş bir çek olduğu ve artık kıymetli evrak niteliği bulunmadığı, birleşen davanın davacısının alacağını kanıtlayamadığı gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüne, birfeşen alacak davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen davanın davaosı H.Ahmet vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu çekin keşide tarihinde tahrifat yapılmış olması nedeniyle süresinde bankaya ibraz edildiği kanıtlanmadığından birleşen davanın davacısı kambiyo hukukuna dayalı olarak talepte bulunamaz ise de, söz konusu çek davao alacağının kanıtlanması yönünden HUMK"nm 292. maddesi gereğince yazılı delil başlangıcı niteliğindedir.
Bu durumda alacaklının temel ilişkiden doğan alacağını kanıtlamaya yönelik delilleri İle davalının (borçlunun) el yazısını içeren hesap dökümlerinin başka bir alacağa yönelik olduğuna ilişkin savunması ve dosya içindeki tüm deliller birlikte değerlendirilip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme İle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir,) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekte, yeniden yapılan yargrlama sonunda, mahkemece önceki kararda direni I mistir.
Temyiz Eden: Davalı karşı davacı vekil]
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/11. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Asıl dava, çek keşidecisi tarafından açılan menfi tespit, birleştirilen dava ise çekten doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, tahrif edilmiş olduğu saptanan çekin yazılı delît başlangıcı sayılrp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, bir çekte bulunması gereken yasal unsuriarm neler olduğu TTK 730/14 delaleti ile 644. maddesi ve TTK"nın 592. maddesinde agklanmışrjr. Bu zorunlu yasal unsurlan ihtiva etmeyen çek kambiyo senedi niteliğini taşımaz. su belge alelade (adi) yazılı bir belge niteliğindedir. Alacaklı elindeki bu kambiyo senedi niteliğini taşımayan adi yazılı belge ile muhatap bankaya başvurduğunda, banka bir ödeme yasağı bulunmadığı ve borçlu borçtan rücu etmediği sürece isterse belgeyi ibraz edene ödeme yapabilir.
Somut olayda davaya konu olan çek nama yazılı olduğundan havale hükmündedir. Borçlu keşideci böyle bir borcunun bulunmadığım beyan etmekle birlikte, çekin altındaki imzasını inkar etmemiştir. Dolaytsı ile İmzanın ondan sadır olduğu kabul edilmelidir.
Bilirkişi raporuna güre, çekin keşide tarihi mürekkep dökülmek suretiyle tahrif edilmiştir. Davanın taraftan çekin kesidedsl ve lehdarı olduğundan taraflar arasında temel ilişkinin bulunduğu anlaşılmaktadır,
Hal böyle ofunca imzası inkar edilmeyen nama yazıla çekin tahrif edilmiş olması durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 292, maddesi gereğince yazrlı delil başlangıcı olarak kabuJ edilmesi gerekir. Bu görüşümüzü Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.04-2007 gün ve 2007/13-153 E., 1&3 K,; 20,02.2003 gün ve 2008/3-159 E., 158 sayılı kararlan da doğrulamaktadır,
Öyle İse, alacaklının alacağını kanıtlamaya yönelik tüm delillerinin toplanıp değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği yönündeki bozma kararı doğru olup, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: DavaL-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlannın kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma karannda ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK"nın 429, maddesi gereğince (BOZULMASINA), İstek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 26.03.20ÛS gününde, oybirliği ile karar verildi.