Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1009
Karar No: 2017/9167
Karar Tarihi: 09.11.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1009 Esas 2017/9167 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı Hazine'nin temyizi üzerine incelenen dava, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklı zararın tazminat istemine ilişkindir. Davacı, 2012 yılında orman vasfında olduğu gerekçesiyle tapusunun kısmen iptali ile kayıt ve tescilinin Hazine adına yapılmasına karar verilmesi nedeniyle zarar gördüğünü belirterek, 1000 TL maddi tazminat talep etmiş, ardından ıslah dilekçesi ile talep ettiği tutarı 52.817 TL'ye yükseltmiştir. Mahkeme, davacının talebini kabul edip davalıdan 52.817 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte alınıp davacıya ödenmesine karar vermiştir. Ancak davalı Hazine'nin temyizi üzerine Yargıtay, hükümdeki yanlışlıklar nedeniyle kararın bozulmasına hükmetmiştir.
Kararda, yapılacak ıslah işlemi ile ilgili harçların ödenmesi gerektiği ve harçların ödenmedikçe yapılmayacağı belirtilmiştir. Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağı vurgulanmış, yargılama aşamasında tarafların ıslah işlemlerini k
20. Hukuk Dairesi         2016/1009 E.  ,  2017/9167 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin... ili, ... ilçesi, ...mahallesi 2018 parselde kayıtlı taşınmazın maliki iken... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/221 E. 2012/452 K. sayılı kararı ile taşınmazın orman vasfında olduğu gerekçesiyle müvekkili adına olan tapusunun kısmen iptali ile orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, kararın Yargıtay tarafından onanarak 10/09/2013 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin tapu kaydının iptali sebebiyle Anayasa ve İnsan Hakları Sözleşmesi 1. sayılı ek protokol ile güvence altına alınan mülkiyet haklarına zarar verildiğini, müvekkillerine de herhangi bir tazminat ödenmediğini bu nedenle dava konusu taşınmazın mahkemece belirlenecek rayiç değeri sonucunda ortaya çıkacak değere ilişkin fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davacı vekilinin 01/07/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 52.817,00.-TL"nin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davanın kabulü ile 52.817,00 TL"nin 10/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar nispi harca tabi davalardandır.
    492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır" hükmüne yer verilmiştir.
    Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Nitekim bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E: 2011/3-629, K: 2011/613 ile 23.10.2013 gün ve E: 2013/7-31, K: 2013/1481, 24.12.2013 gün ve 2013/21- 445 E. - 2013/1625 K. sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.
    Yargılama aşamasında taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Kural olarak ıslah işlemi harca tabi bir işlem olup; ıslah edilen husus, değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davacı taraf, 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir. Davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, ıslah edilen dava değeri üzerinden nispi tarifeye göre ıslah harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir. Islah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilam harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
    Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 1000.-TL tazminat talebinde bulunmuş, sonra da; 01/07/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava değerini 52817,00.-TL’ye arttırmış ancak ıslah dilekçesinde artırdığı değer için ise tamamlama harcı yatırmamıştır.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek, ıslah harcı tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
    Bu durumda mahkemece; yürürlükteki harçlar tarifesi uyarınca ıslah edilen dava değeri üzerinden nispi harcı ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harç tamamlanırsa ıslah edilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı tamamlanmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü BOZULMASINA 09/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi