11. Ceza Dairesi 2017/2741 E. , 2017/6615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belgeleri gizlemek ve sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Asıl karar; sanık ... hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan; mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Sahte fatura kullanmak suçundan, mahkumiyet
Sanık ..."in yokluğunda verlilen hükmün, sanığın sorgusunda belirttiği bilinen son adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunun 21/1.maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de, sanığın sorgusunda belirtti adresin ""....Mahallesi........"" olduğu, tebliğ mazbatasında ise adres bölümünde aynı adres yazılmasına rağmen, üzerinde ""No/26"" olarak düzeltme yapıldığı, dolayısıyla tebligatın hangi adrese yapıldığına dair kuşku oluştuğundan, tebliğnamedeki temyiz isteminin reddine dair görüşe iştirak edilmeyerek sanığın temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü ile mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 31.12.2015 tarihli ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede:
I-Sanık ... hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, sanığın vaki temyiz isteminin Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 264/2. maddesi uyarınca itiraz dilekçesi olarak kabulü ile gereğinin mahallinde takdir ve ifasına,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
1-5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, iddianame ile, mütalaa ve vergi suçu raporuna aykırı olarak sanık ... hakkında, sadece "2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kamu davası açıldığı, “2009, 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan açılmış bir davanın bulunmadığı gözetilerek anılan yıllara ilişkin sahte fatura düzenlemek suçundan Cumhuriyet Başsavcılığı"na ihbarda bulunulup dava açılması halinde birleştirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin iddianame dışına çıkılarak "2009, 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçundan mahkumiyet kararları verilmesi,
2-Sanıklar hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, mahkemece her ne kadar sanıkların mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanıkların suçlamayı kabul etmemesi ve sahte fatura düzenlemek suçunun oluşabilmesi için faturaların 213 sayılı VUK"nın 230. maddesinde sayılan zorunlu unsurları taşıması gerektiği aksi takdirde ilgili Kanunun 227/3. maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılacağının anlaşılması karşısında; öncelikle dosyada aslı veya onaylı örnekleri bulunmayan 2011 ve 2012 takvim yıllarına ait suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulmasından sonra incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılarak haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde mümkünse davaların birleştirilmesi, mümkün olmazsa ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi, şirket ortağı .....in tanık olarak ifadesine başvurularak sanık ..."in savunmasında belirttiği iddiaların doğruluğu açıklığa kavuşturularak, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının sorulması, faturalarda yer alan yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı hususunda da gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, toplanan tüm deliller ile sanık ..."in ortağı ve yetkilisi olduğu şirketten 18.07.2008 tarihinde hisselerini ...."e devrederek ayrılması, bu tarihten itibaren şirket müdürlüğüne sanık ..."in getirilmesi hususları da bir bütün halinde değerlendirildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık ... hakkındaki İNFAZIN DURDURULMASINA, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse bu suçlardan tahliyesi için mahalline yazı yazılmasına, 12.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.