11. Hukuk Dairesi 2019/1598 E. , 2020/109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/12/2017 tarih ve 2015/323 E- 2017/458 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 13/12/2018 tarih ve 2018/557 E- 2018/1295 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “BİM” esas unsurlu tanınmış ve seri markaların sahibi olduğunu, davalı şahsın 2014/13294 numarası ile “ESENBİMBO BEBE” ibareli markanın 35. sınıftaki hizmetler için adına tescili için diğer davalı Kuruma başvuruda bulunduğunu, başvuruya karşı yaptıkları itirazın nihai olarak YİDK’in 31/07/2015 tarih 2015-M-6769 sayılı kararı ile reddedildiğini, markaların ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduğunu, aynı tür ve benzer mal/hizmetleri kapsadığını, dava konusu markanın müvekkili markalarında değişiklik yapılmak suretiyle oluşturulmuş bir marka olduğunu, tüketici nezdinde davalı şahsın markasının müvekkilinin markalarının serisi olarak algılanacağını, davalı şahsın markasını müvekkilinin markalarının tanınmışlığından istifade amacıyla iltibas oluşturacak şekilde adına tescil ettirdiğini, 556 sayılı KHK 8/1-b ve 8/4 maddeleri gereğince davalı şahsın tescil talebinin tüm sınıflar açısından reddi gerektiğini ileri sürerek, YİDK’in 31/07/2015 tarih 2015-M-6769 sayılı kararının iptaline, dava konusu 2014/13294 sayılı “ESENBİMBO BEBE” ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiş, 23/08/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkilinin 2003/07364 sayılı “BİMBOM” ibareli markasının 29 ve 35. sınıflarda tescilli olup, bu markanın da davalı şahıs markası ile hükümsüzlük talebi açısından değerlendirilerek, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınıp karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davacı markaları ile kendi markasının ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığını, yeni doğmuş bebek tekstil ürünleri ve mobilya satış faaliyeti yapan firmasının isminin İtalyancadaki “BİMBO=BEBEK” kelimesinden geldiğini, markanın kendi adı da eklenmek suretiyle oluşturulduğunu, davacı markalarından esinlenilmediğini, davacı ile aynı tür ve benzer mal/hizmet sunulmasının söz konusu olmadığını, hitap edilen tüketici kesiminin farklı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, başvuru konusu marka ile davacının markaları arasında ortalama tüketicinin görsel, işitsel ve kavramsal algısı bakımından ilişkilendirme ihtimali de dahil iltibasa neden olacak herhangi bir benzerlik bulunmadığını, 556 sayılı KHK 8/1-b ve 8/4 maddelerindeki koşulların taraf markaları arasında oluşmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının “BİM ve “BİMBOM” ibareli markaları ile davalının “ESENBİMBO BEBE” ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibarıyla görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunmadığı, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsur da bulunmadığı, taraf işaretleri benzemediği, 556 sayılı KHK 8/1-b ve 8/4 maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10.00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.