20. Hukuk Dairesi 2016/690 E. , 2017/9164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekilinin 29/06/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi,...köyü, 2519 ada, 3 parselde kayıtlı taşınmazın davacının maliki iken ... Kadastro Mahkemesinin 2002/136 E. 2004/41 K. sayılı kararı ile taşınmazın orman vasfı olduğu gerekçesiyle tapusunun iptali nedeniyle davacı müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle şimdilik 1.000,00.-TL tazminatın ilgili tapu kaydının iptal davasının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili için dava ve talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu ... Kadastro Mahkemesinin 17/03/2005 tarihinde kesinleşen 2002/136 E. 2004/41 K. sayılı dosyası ile davalı vekilinin zamanaşımı itirazında dikkate alındığında TBK"nın 146. maddesinde zamanaşımı süresi 10 yıl olarak belirtilmiş olduğundan davacının dava konusu parselin tapu kaydının iptaline ilişkin dosyanın 17/03/2005 tarihinde kesinleştiği, kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık süre 17/03/2015 tarihinde sona erdiği, davanın ise 29/06/2015 tarihinde açıldığından davalı tarafın zamanaşımı itirazıda dikkate alınarak davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir
Dava, TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre; çekişmeli taşınmazın 1996 yılında imar uygulaması sonucu davacı adına tescil edildiği, ancak daha sonra Orman Bakanlığı tarafından, tapu maliki aleyhine açılan orman tahdidine itiraz davası sonucunda, Kadastro Mahkemesinin 2002/136E.-2004/41K. sayılı ilamı ile orman tahdidinin iptali ile 2519 ada 3 parsel sayılı taşınmazın orman sınırı içine alınmasına, orman olarak Hazine adına tesciline karar verildiği , hükmün 17.3.2005 tarihinde kesinleştiği, TMK"nın 1007. maddesine dayanılarak açılan tazminat davaları için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125.) maddesinde yazılı 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanmasının söz konusu olduğu davada, tapu iptali ve tescile ilişkin hükmün kesinleştiği 17.3.2005 yılından itibaren 10 yıllık süre içinde dava açılmaması nedeniyle bu sürenin geçtiği, davalı Hazinenin de zamanaşımı itirazında bulunduğu gözönüne alındığında davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.