Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, ciranta durumundaki borçlu şirket vekili imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek itiraz etmiş, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, alacaklının ibraz tarihine kadar olan ciro silsilesi içinde yer almadığı, ibrazdan sonraki cironun geçersiz olduğu gerekçe gösterilerek, İİK.’nun 170/a maddesine göre yetkili hamil olmadığından takibin iptaline karar verilmiştir.
Somut olayda çekin, alacağın temliki hükümlerine göre devredildiği görülmektedir. TTK.nun 705/1.maddesine göre; "...ibraz müddetinin geçmesinden sonra yapılan bir ciro, ancak alacağın temliki hükmünde tutulur ve böyle bir temlikin neticelerini doğurur." Görüldüğü üzere çekin bankaya ibrazından sonra yapılan ciro, kendiliğinden alacağın temliki hükmünde olup, bu devrin geçerli olması için, ayrıca alacağın temliki sözleşmesine gerek bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece duruşma açılarak borçlunun imza itirazının incelenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.