3. Hukuk Dairesi 2014/2914 E. , 2014/5511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SAMSUN 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2012
NUMARASI : 2011/436-2012/218
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile elektrik abonesi olan dava dışı O.P.. arasında abonelikten doğan 8.798,63 TL"lik borç için taksit sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin bu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, taksit sözleşmesine dayalı olarak borçlu O. P.. ile müvekkili A.. B.. aleyhine icra takibi başlatıldığını, oysa taksit sözleşmesinde taksit sayısı ve ödeme tarihlerinin belirtilmediğini, taksitlendirilen borç miktarının bildirilmediğini dolayısıyla da sözleşmeye konu borcun muaccel olmadığını belirterek; müvekkilinin davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti ile takip miktarı olan 20.255,92 TL"nin %40"ı üzerinden davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının icra takibine süresi içinde itiraz etmediğini, bu nedenle takibin kesinleştiğini, davacının iddiasının aksine borç miktarının, ödeme tarihinin ve taksit sayısının sözleşmede açıkça belirtildiğini, 08.05.2009 tarihli yazıyla borcun ödenmediği ve 7 gün içinde ödeme yapılmaması halinde icra takibi başlatılacağının davacı kefile bildirildiği, davacının temerrüde düştüğünü savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; davacı aleyhine Samsun 7.İcra Müdürlüğü"nün 2011/2421 esas sayılı dosyasında başlatılan takipden dolayı 7.038,91 TL ana para, 2.371,21 TL gecikme zammı, 426,82 TL KDV borcu olduğu, bunun dışında borcu olmadığı gerekçesiyle bu alacak kalemleri yönünden talebin reddine, takibin bu kalem alacaklar yönünden asıl alacağı % 19 faiz işletilmek sureti ile devamına, 10.053,97 TL ana para, 309,33 TL gecikme zammı, 55,68 TL gecikme zammı KDV"si yönünden takibin iptaline, 10.053,97 TL asıl alacağın % 40"ı olan 4.02,58 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Menfi tespit davası; davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davadır.
Somut olayda; davacı taraf davalıya borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir. Bu bağlamda açılan davanın menfi tespit davası olduğu açık olmasına rağmen mahkemece itirazın iptali davası açılmış gibi hüküm kurulmuştur.
Mahkeme kararında nelerin yazılacağının düzenlendiği HMK"nın 297.maddesinde (HUMK 388 m.); hüküm fıkrasında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Ancak bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılabilir.
Hal böyle olunca mahkemece, menfi tespit istemine ilişkin hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle HMK"nın 297.maddesi gözardı edilerek, itirazın iptali istemine ilişkin hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu nedenle hükmün her iki taraf lehine bozulmasına karar verilmiştir.
Diğer taraftan, dava menfi tespit istemine ilişkin olmasına rağmen davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.