Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Yapılan yargılama sonucu bilirkişiden alınan 19.03.2010 tarihli rapora göre, takibe konu çekteki keşideci imzasının O.A.’a ait olmadığı anlaşılmışsa da; yargılama aşamasında dosyaya getirtilen Sakarya 5. Noterliği"nin 26.09.2007 tarih ve 33661 yevmiye numaralı imza sirkülerinde 30.06.2014 tarihine kadar borçlu şirketin müdürleri olarak O. A.ve S. A.’ın borçlu şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındıkları görülmektedir. Bu durumda, mahkemece takip konusu çekin keşide tarihi itibariyle borçlu şirketin temsilcilerinin ticaret sicil memurluğundan  sorularak ve noterlikçe tanzim edilen söz konusu imza sirküleri de göz önünde bulundurularak şirket temsilcilerinin kim olduğu tespit edildikten sonra, çekteki imzanın borçlu şirketin temsilcilerine ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi  gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.