12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/23208 Karar No: 2011/3588
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/23208 Esas 2011/3588 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/23208 E. , 2011/3588 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 11. İcra Mahkemesi TARİHİ : 27/05/2010 NUMARASI : 2010/856-2010/1165
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, Borçlu hakkında İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2009/3566 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapılarak, borçlu A. B. A.’a ödeme emrinin “........ adresinde, 01.04.2009 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Takip dosyasının birleştirildiği ve satış işlemlerinin yürütüldüğü dosya olan İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2009/4400 E. sayılı dosyasında ise örnek 10 numaralı ödeme emrinin ...............” adresine gönderildiği, tebliğ memurunca usulüne uygun olarak 08.10.2008 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiş, akabinde tüm tebligatların aynı adrese çıkartıldığı ve bila tebliğ iade edilmeleri üzerine de 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunun “Bilinen Adreste Tebligat” başlığını taşıyan 10.maddesinde aynen; “Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir.” hükmü yer almaktadır. Tebligat Tüzüğünün 13.maddesinin 1.fıkrasına göre; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa kendi müracaatı, diğer alakalıların bildirmesi, mevcut vesaik tahkikat veya sair suretlerle bilinen en son adresinde yapılır.” Postada Tebligat İşlemleri Rehberinin 45. maddesinin ise; “Tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. Muhatabın en son adresi, tebliğ evrakında kayıtlı bulunan adres olabileceği gibi, tebliğ yapacak dağıtıcının araştırma ve soruşturma ile öğrendiği adres de olabilir.” şeklinde hüküm içerdiği görülmektedir. Yukarıdaki hükümler gereğince, tebliğ yapılmak istenen kişinin bilinen en son adresine tebligatın çıkartılması gerekmektedir. Somut olayda; her ne kadar İstanbul 10 İcra Müdürlüğünün 2009/4400 E. sayılı dosyasında örnek 10 nolu ödeme emri borçluya “ ................” adresinde 08.10.2008 tarihinde tebliğ edilmiş ve bu adrese çıkartılan diğer tebligatların bila tebliğ iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmış ise de, birleştirilen İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2009/3566 E. sayılı dosyasında borçluya ödeme emrinin “ ...........” adresinde, 01.04.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olması karşısında, borçlunun bilinen son adresi, belirtilen bu adres olup, yukarıda açıklanan ilke uyarınca, önceki adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğundan söz edilmesi olanaklı değildir(Hukuk Genel Kurulu"nun 04.11.2009 tarih ve 2009/12-408 Esas, 2009/486 Karar sayılı kararı). İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Bu durumda mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.