Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9535
Karar No: 2018/4034
Karar Tarihi: 11.04.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9535 Esas 2018/4034 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/9535 E.  ,  2018/4034 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; müvekkillerinin murisi ..."ın ...’nın kullandığı araç ile seyir halinde iken davalı ..."in kullanmış olduğu ve diğer davalı ..."in sahibi bulunduğu araç ile çarpışması sonucunda vefat ettiğini, kazanın oluşumunda davalı ...’in asli ve tam kusurlu olduğunu beyan ederek her bir müvekkili için ayrı ayrı 20.000,00 TL"den toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili; müvekkilleri aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, kusur durumunun ... Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tespit edilmesini talep ettiklerini, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı ...’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 18.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile
    birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacılar ..., Hamiyet Aktürk ve ...’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı ...’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 18.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi (6098 sayılı TBK m. 56) gereğince bedensel zarara uğranılması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1086 sayılı HUMK"nın 388. maddesi (6100 sayılı HMK m. 297) uyarınca mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, hüküm sonucu kısmında da, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Aynı Kanunun 389. maddesinde de “Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır” hükmüne yer verilmiştir (6100 sayılı HMK m. 297 ve 298). Belirtilen madde hükümlerine göre hakim gerekçeye uygun karar vermek zorunda olup gerekçe ile hüküm birbirine uygun olmalıdır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece gerekçeli kararda davacılardan, “...’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir” şeklinde yazıldığı halde, hüküm fıkrasının D bendinde “Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü
    ile 18.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” şeklinde yazılmış olması bakımından kararın gerekçesi ile hüküm arasında çelişki ortaya çıkmasına neden olup HUMK’nun 388 ve 389. (6100 sayılı HMK m. 297 ve 298) maddelerine aykırı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Bozma gerekçesine göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek duyulmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 11/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi