Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6497
Karar No: 2016/647
Karar Tarihi: 02.02.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6497 Esas 2016/647 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, dolandırıcılık suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmıştır. Mahkeme, sanığın meçhul bir kişinin yönlendirmesiyle bir hesaba para yatırdığını ve dolandırıldığını savunmasına rağmen eksik araştırma yaparak suçlu bulmuştur. Karar, banka telefon kayıtları, kolluk görevlileri ve tanık ifadeleri gibi deliller ışığında teyit edilmediği için bozulmuştur. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: 157/1, 52/2 ve 53. Ayrıca, TCK'nın 53/1-c bendindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği belirtilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/6497 E.  ,  2016/647 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 157/1, 52/2, 53 uyarınca 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılana telefon ile ""Pepsi kampanyasından bedava ikramiye kazandınız."" şeklinde mesaj gelmesi üzerine bu numarayı arayan katılanı , meçhul bir şahsın çeşitli telefon numaralarına ve kendi adına olan hesap numarasına para yatırması konusunda yönlendirdiği, katılanın paraları yatırdığı ve sonrasında telefonda konuştuğu meçhul şahsa ulaşamadığı, akabinde sanık adına yatırılan hesaptaki paraya bloke konulduğu ve bankaya giden sanığın suç üstü yakalandığı iddia edilen olayda,
    Sanığın ve katılanın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,
    Sanığın aşamalarda bahsi geçen hesaba ait bankamatik kartını kaybettiğini, olay günü bankaya bu parayı çekmek için değil kredi kartı başvurusu ile alakalı bilgi almak için gittiğini, hatta kısa süre önce de bankayı arayarak müşteri temsilcisi ile bu konuda konuştuğunu ve görevlinin kendisine en yakın banka şubesine başvurmasını söylediğini, kesinlikle yatan paradan haberdar olmadığını savunduğu, katılanın parayı 29/05/2011 tarihinde yatırdığı, sanığın ise bankaya kabul edilen oluşa aykırı şekilde uzun zaman geçtikten sonra 08/06/2011 tarihinde gittiği gözetildiğinde;
    Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik; sanığın savunmaları dikkate alınmak suretiyle müşteri temsilcisi ile bahsettiği şekilde bir telefon görüşmesi yapıp yapmadığının banka telefon kayıtları istenerek belirlenmesi, ayrıca; olay günü kolluk görevlilerine haber veren ve sanıkla bankada muhatap olan banka görevlisinin tespiti ile duruşmaya tanık sıfatı ile davet edilerek sanığın geliş amacı konusunda dinlenmesi, katılana mesaj atan numaranın ve katılanın para yolladığı diğer numaraların aidiyetinin ve sanıkla olan bağlantısının tespit edilmesi, tüm deliller toplandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik araştırmayla hüküm kurulması,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    1)Bloke edilen sanığa ait hesaptaki paranın katılana iadesi konusunda herhangi bir karar verilmemiş olması,
    2)5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi